Son Haberler

Ortak aklın gücü…

-Ortak akıl; demokratik kültür, hoşgörü, anlayış, insana ve akla değer vermenin de bir göstergesidir. Ortak aklın gereği olarak demokratik ülkelerin yönetimlerinde parlamentolar, bakanlıklar, farklı çalışma grupları vardır. Bir ülke sadece bir başkana, cumhurbaşkanına, başbakana, hatta sadece bakanlar kuruluna, meclise bile bırakılmaz. Zira ülkenin kaderi bir kişi veya bir zümreye teslim edilemez. Kuvvetler ayrılığı sayesinde ortak akla dayalı bir denge politikası uygulanır.

-Krallıkla, monarşiyle, başkanlık-yarı başkanlık sistemleriyle yönetilen ülkelerde kararlar belirli kişi ve zümrelerin emrine verilmiştir. Bu şekilde yönetilen ülkeler önemli sıkıntılar çekiyor, başları dertlerden kurtulamıyor. Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik Endeksi’ne göre, en gelişmiş 10 ülkenin, Amerika hariç tamamının parlamenter demokrasi, en gelişmemiş 10 ülkenin ise başkanlık ve yarı başkanlık sistemiyle yönetildikleri görülüyor.

Geçmiş yıllarda çalışmalarına tanıklık ettiğim bir kısım yöneticiler; birlikte çalıştıkları diğer kişilerin görüş ve önerilerini dikkate almaz, hep kendi bildiklerini yapar, sonra da yaptıkları iş sonuçları ve düzenledikleri raporlarda sıklıkla olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalırlardı. Bu tip yöneticiler; çalışma arkadaşlarının görüşlerine başvurmadıkları gibi kendi bildiklerini de paylaşmamayı tercih eder, bildiklerini kendileri için saklar, adeta aklın kapasitesini sınırlar, düşünce körlüğüne ışık tutarlardı.

TEK BİR KİŞİNİN VERECEĞİ KARARLAR YAPILAN ÇALIŞMALAR DERİN SORUNLARA NEDEN OLUR

Bu kısır yaklaşım, zaman içinde; rekabetin, müşteri memnuniyetinin, karlılığın ve verimliliğin artmasıyla yerini modern yönetim yaklaşımlarına bırakmak zorunda kaldı. Zira tek bir kişinin vereceği kararlarla yapılan çalışmalar bir süre sonra işletmelerde derin sorunlar yaşanmasına neden olmaya başladı. Bu gelişmeler sonucunda; bırakın çalışanlar arası görüş alışverişlerini, unvan ayrımı gözetmeksizin her kademedeki çalışanların, müşterilerin, paydaşların, üniversitelerin, danışmanların ve hatta bağımsız düşünebilme becerisine sahip, konuyla ilgisi olmayan kişilerin bile aklından yararlanılması noktasına gelindi. Süreçlerin ortak akla dayalı bir şekilde, daha etkin yürütülebilmesi için çalışma grupları, kalite çemberleri, iletişim ve etkinlik toplantıları, ödül-öneri sistemleri, arama konferansları vb. yapılarak şirketteki süreçlerin geliştirilmesine büyük önem verilmeye başlandı.

AKIL, AKILDAN ÜSTÜNDÜR

Albert Einstein, “İyi bir fikre sahip olmanın en iyi yolu, birçok fikre sahip olmaktır.” diyerek ortak aklın önemini vurguluyor. Ortak akıl, aynı konu üzerinde onlarca, yüzlerce, binlerce kişinin düşünmesi ve düşünce güçlerini birleştirmesi olarak tanımlanabilir. Bu nedenle, ortak akıl sonucu alınan kararların doğruluk payı oldukça yüksektir. Zira bir konu hakkında üç yüz altmış derece düşünebilmek çok kıymetlidir. Akıl akıldan üstündür.

Ortak aklın gücüne inanmak önemli ama yetmez, onu uygulamak ve karar sürecine dahil etmek gerekir. Zira, icatlar ve icat edilen ürünlerin ihtiyaçlara bağlı olarak zaman içinde geliştirilerek bugünkü duruma gelinmesinde hep ortak aklın etkisi vardır. Örneğin, cep telefonunun icadından sonra, bugün kullanılan ileri kapasiteli cep telefonlarının ortaya çıkmasında çok sayıda aklın bileşkesi etkili olmuştur.

Ortak akılla düşünmek, ortak akla dahil olan kişilerin sayısı kadar kişiyle konuyu yeniden ele almak demektir. Etkileşim ve sinerjiyi de eklediğimizde, ortak aklın katkısı beklenenden çok daha fazla olacaktır.

ÜLKENİN KADERİ, BİR KİŞİ VEYA ZÜMREYE TESLİM EDİLEMEZ          

Ortak akıl; demokratik kültür, hoşgörü, anlayış, insana ve akla değer vermenin de bir göstergesidir. Ortak aklın gereği olduğu için demokratik ülkelerin yönetimlerinde parlamentolar, bakanlıklar, farklı çalışma grupları vardır. Bir ülke sadece bir başkana, cumhurbaşkanına, başbakana, hatta sadece bakanlar kuruluna, meclise bile bırakılmaz. Zira ülkenin kaderi bir kişi veya bir zümreye teslim edilemez. Bu nedenle, modern anayasalarda kuvvetler ayrılığı prensibi vardır ve sıkıca uygulanır. Kuvvetler ayrılığı sayesinde ortak akla dayalı bir denge politikası uygulanır.

EN GELİŞMİŞ 10 ÜLKE, PARLAMENTER DEMOKRASİ İLE YÖNETİLİYOR

Krallıkla, monarşiyle, başkanlık-yarı başkanlık sistemleriyle yönetilen ülkelerde kararlar belirli kişi ve zümrelerin emrine verilmiştir. Bu şekilde yönetilen ülkeler çoğu kez önemli sıkıntılar çekiyor, adeta başları dertlerden kurtulamıyor. Ekonomi-hukuk ve insani gelişmişlik endeksinde hep geri kalıyorlar.

Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik Endeksi’ne göre, en gelişmiş 10 ülkenin, Amerika hariç tamamının parlamenter demokrasi, en gelişmemiş 10 ülkenin ise başkanlık ve yarı başkanlık sistemiyle yönetildikleri görülüyor. Yani ortak akla dayalı yönetilen ülkelerde insanların daha mutlu ve toplumun refah düzeyinin daha yüksek olduğu, tek adama dayalı sistemlerde ise aksi sonuçlar elde edildiği görülüyor.

Siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının da ortak akılla yönetilmeleri demokrasi açısından büyük önem taşıyor. Zira az sayıda kişinin aklına dayalı bir şekilde yönetilen kuruluşlarda da merkeziyetçi anlayışın başarılı olması beklenmemelidir.

“AKILLI İNSAN AKLINI KULLANIR, DAHA AKILLI İNSAN İSE BAŞKALARININ DA AKLINI KULLANIR”

Aynı durum şirketler için de geçerlidir. Tek adam aklına dayalı şirketlerde başarı genellikle geçici ve-veya dönemsel oluyor, belirli bir süre sonra önemli sorunlar ve başarısızlıklar yaşanıyor. Despot ve her şeyi ben bilirim tarzı yönetim uygulayan genel müdür veya patronların yönettiği şirketlerde de benzer durumlarla sıkça karşılaşılabiliyor. Bunun aksini uygulayan, ortak akla dayalı, katılımcı ve kendi kendini yöneten takımların olduğu, karar süreçlerinde tüm paydaşlarını dikkate alan işletmelerde ise sürdürülebilir, etkili ve başarılı sonuçlar elde edilebiliyor.

Bernard Shaw’ın belirttiği gibi, “Akıllı insan aklını kullanır, daha akıllı insan ise başkalarının da aklını kullanır.”

Şaban Çağıran

İktisatçı/Denetçi

cagiran@turcomoney.com

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası