Son Haberler

Türkiye altın yıllarını başlatabilir ama nasıl?

Ak Parti konusunda 2002 yılından beri yazdığım yazıları gözden geçiriyorum. Ne kadar farklı yorumlarda bulunmuşum. Değişen ben miyim yoksa Ak Partinin icraatı mı?

2002’de Ak Parti konusundaki ilk yorumlarımı Tgrt’deki programlarımda yaptım. Ak Parti iktidara yeni gelmişti. Daha önce iktidarda olan tüm partiler tasfiye olmuştu. Bunun nedeni halkı galeyana getiren yolsuzluk olaylarıydı. Seçmenler iktidarda olan partileri çok fena cezalandırmışlardı. Kötü yönetimleri Türkiye’yi büyük bir krize sürüklemişti. Liderler yolsuzluk suçlaması ile kendilerini yüce divanda bulmuşlardı.

Halk Ak Partiden temiz yönetim ve büyük ekonomik icraat bekliyordu.

Bu yıllarda Tgrt’de yayınlanan yorumlarımda bende büyük çoğunluk gibi Ak Partiyi elimden geldiğince yüreklendirici ve ümit dolu görüşleri ortaya koydum.

Sonra 2006-2007 yıllarında yazdığım yazılara bakıyorum. Umut yerine kısmi bir umutsuzluğa bırakmış. Ak Parti genel başkanını Cumhurbaşkanı seçtirememiş. Cumhuriyet mitingleri ülkede büyük bir gerilim yaratmış ufukta kaos ihtimali ortaya çıkmış, darbe söylentileri tehditkar boyutlara ulaşmıştı. Bütün bunların nedeni bence o tarihlerde Ak Partinin ekonomik icraatındaki zayıflığından kaynaklanmıştı.

Hatırlayalım.Ak Partinin ilk yıllarındaki ekonomik projelerinden ilk akılda kalan “duble yollar” oldu. Şüphesiz Türkiye’deki akıl almaz boyuttaki trafik katliamı düşünülünce duble yollar çok önemliydi. Ama Ak Partiden beklenti özal stilinde global ve hızlı bir ekonomik büyük paketti:İstanbula üçüncü köprü, çanakkale köprüsü, nükleer santraller, hızlı trenler bu dönemde yazdığım bütün yazılarda devamlı tekrarladığım olması gereken hedeflerdi.Şüphesiz Ak Parti “hızlandırılmış tren” projesini uyguladı. Ama teknik bakımdan yanlış olan bu proje faciayla neticelendi ve uygulaması durduruldu.

AK PARTİ UçAĞI SON BEŞ YILDA HAVALANDI.
Gene yazılarıma bakıyorum ve haber1.com arşivlerine dönüyorum. Son beş yılda ben değişmedim ama Ak Parti konusunda yazdığım yazılar artan ölçüde övgülerle dolmaya başlamış.

Son beş yılda Ak Parti ustalık döneminin basamaklarını hızla tırmanmaya başlamış. Mega projeler baş döndürücü bir hızla icraata geçiyor : gerçek hızlı trenler Anadolu manzarasında şimşek gibi yerini almaya başlıyor. Nükleer enerji konusunda uygulama başlıyor. Marmara ray, İstanbul’da büyük belediyecilik alt yapı yatırımları, boğaz altında su ve kara yolu tünelleri, İzmit köprü geçişi ve İstanbul –İzmir otoyol projesi göz kamaştırıyor.

çanakkale köprüsü hayali gerçeğe dönüşme noktasına geliyor. Anadolu’ya bir örümcek ağı gibi yayılan havaalanları,Toki’nin dev inşaat projeleri Türkiye’nin ekonomik manzarasını değiştiriyor . Türkiye birbirinden görkemli muhteşem alışveriş merkezleri ile doluyor.

Paris’te , NewYork’ta bu kadar temiz ve bakımlı tuvaletleri olan alışveriş merkezlerine zor rastlarsınız.

Ak Parti mucizesi işte bu :mega projeler , inşaat ,tüketim ekonomisi, ihracat ,beyaz eşya ve otomotivdeki üretim artışları bu mucizenin temellerini oluşturuyor. Altı sıfırı atılmış değerli Türk lirası, yükselen bir borsa , ciddi bir kamu maliyesi, başarılı bir merkez bankası , peş peşe gelen büyüme rakamları tüm Türklere gurur veriyor. Ak Parti bu başarıları nedeniyle yüzde elliyi aşan seçim sonuçlarıyla mükâfatlandırılıyor.

Ak Parti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ustalık döneminde Türkiye’nin altın yıllar sayfasını açacak gibi gözüküyor. Ama nasıl?

Ben dünyanın “altın yıllar” efsanesinin en önemlilerinden birinin içinde yaşadım ve çalıştım : Fransa’da de Gaulle’ün ekibi içinde önce onun bursuyla okudum ve sonra ekibi içinde araştırma ekip şefi olarak çalışmalara katıldım : Avrupa Birliğinin, Euro’nun ,hızlı trenlerin ,nükleer santrallerin , stratosferde ses süratinin üstünde uçan sivil yolcu uçaklarının, Manş altındaki tünelin, uzaya gönderilen uyduların ve sayısız mega projelerin nasıl hayata geçtiğini gördüm ve bu projelerin içinde yer aldım.

Avrupa’nın yaşadığı bu altın yılları iyi bildiğim için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın icraatlarını şimdi daha net olarak değerlendiriyorum. Ve kendisine “bravo” diyorum.

UFUKTA KARA BULUTLAR VAR..
Türkiye’nin altın sayfalarını açma sürecini tehdit eden bazı gelişmeleri endişe ile izliyorum.

Bunun birincisi zirvedeki siyasi kutuplaşma tehlikesi. “Cemaat” ve “parti” çekişmesi hiç hoş değil.

Bir diğer endişe konusu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yolunun kesilmesi konusunda sivil toplum örgütleri tarafından yürütülen gizli açık engelleme gayretleri. Türkiye‘nin Başkanlık sistemine ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni bir statü ile Cumhurbaşkanı seçilmesine engel olmak isteyenler bilerek veya bilmeyerek Türkiye’nin altın yıllar sayfasını açmasına ihanet ediyorlar.

Prof. Dr. Bener KARAKARTAL

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası