Son Haberler

Yüksek enflasyonun muhasebesi yapılacak, yapılmalı!

Kasım enflasyonunun açıklanması sonrasında yüksek enflasyon konuşulur hale geldi. Fiyatlar genel seviyesindeki yükseliş 2021 yılının son çeyreğinde hızlandı. 2016’da başlayıp 2018’den itibaren Türkiye ekonomisinin makro göstergelerinde belirginleşen bozulma sürecinde, pandeminin olumsuz etkilerine bir de döviz kurlarında beklentilerin çok ötesine geçen artış eklenince yüksek enflasyon aşamasına geldik.

Milli gelir, gelir dağılımı, ekonomik ve sosyal pek çok olumsuz etkileri olan yüksek enflasyon; işletmelerin faaliyetlerini, faaliyet sonuçlarını ve finansal tablolarını etkilemiştir. Uluslararası muhasebe standartlarına göre yüksek enflasyona maruz kalan ülkelerdeki işletmelerin finansal tabloları, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaktadır. Türkiye’de ise enflasyon düzeltmesi yapılması ile ilgili iki yasal dayanak bulunmaktadır. Birincisi TMS 29 “Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama Standardı”, diğeri VUK’nun “Enflasyon Düzeltmesi ve Yeniden Değerleme Oranı” başlıklı 298’inci maddesidir.

Türkiye Muhasebe Standardı 29

TMS 29’da Standardın kapsamı aşağıdaki gibi belirlenmiştir.

“1 Bu Standart, geçerli para birimi yüksek enflasyonlu bir ekonominin para birimi olan işletmelerin, konsolide finansal tabloları da dahil olmak üzere, tüm temel finansal tablolarında uygulanır.

2 Yüksek enflasyonlu bir ekonomide, faaliyet sonuçlarının ve finansal durumun düzeltme yapılmaksızın yerel para biriminde raporlanması anlamlı ve faydalı değildir. Para satın alma gücünü öyle bir oranda kaybeder ki, farklı zamanlarda meydana gelen işlemlerin veya diğer olayların tutarlarının karşılaştırılması, aynı hesap döneminde bile yanıltıcı olur.

3 Bu Standart, yüksek enflasyonun varlığına ilişkin kesin bir oran tanımlamaz. Finansal tabloların bu Standarda göre düzeltilmesinin ne zaman gerekli hale geleceği konusu bir takdir meselesidir. Yüksek enflasyon, bir ülkenin, bunlarla sınırlı kalmamak üzere, aşağıdakileri de içeren ekonomik özelliklerince belirlenir:

(a) Nüfusun çoğunluğu servetini parasal olmayan varlıklarda ya da nispeten istikrarlı bir yabancı para biriminde tutmayı tercih eder. Elde tutulan yerel para, satın alma gücünü korumak üzere hemen yatırıma dönüştürme vb suretiyle değerlendirilir;

(b) Nüfusun çoğunluğu parasal tutarları yerel para biriminden değil, nispeten istikrarlı bir döviz cinsinden dikkate alır. Fiyatlar da bu döviz cinsinden belirlenebilir;

(c) Kredili satış ve satın almalardaki fiyatlar; süre kısa bile olsa, kredi süresi boyunca satın alma gücünde beklenen zararları karşılayacak şekilde belirlenir;

(d) Faiz oranları, ücretler ve fiyatlar bir ‘fiyat endeksi’ne bağlıdır ve

(e) Son üç yılın kümülatif enflasyon oranı %100’e yaklaşmakta ya da aşmaktadır.

4 Aynı yüksek enflasyonlu ekonominin para biriminde raporlama yapan tüm işletmeler bu Standardı aynı tarihten itibaren uygular. Bu Standart, raporlama yapılan para birimine sahip olan ülkede yüksek enflasyonun mevcut olduğunun tespit edildiği raporlama döneminin başından itibaren tüm işletmelerin finansal tablolarına uygulanır.”

VUK-298:Enflasyon Düzeltmesi ve Yeniden Değerleme Oranı

“A) Malî tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetler aşağıdaki hükümlere göre enflasyon düzeltmesine tâbi tutulur.

  1. Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10’dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutarlar. Enflasyon düzeltmesi uygulaması, her iki şartın birlikte gerçekleşmemesi halinde sona erer.

Kapsama giren mükellefler, geçici vergi dönemlerinin sonu itibarıyla malî tabloları düzenlemek ve enflasyon düzeltmesi yapmak zorundadırlar. Geçici vergi dönemlerinde yukarıda belirtilen oranların tespitinde, son üç hesap dönemi yerine üçer aylık dönemlerin son ayı dahil önceki otuzaltı ay ve içinde bulunulan hesap dönemi yerine son oniki ay dikkate alınır. Bir hesap dönemi içindeki geçici vergi dönemlerinin herhangi birinde düzeltme yapılması halinde takip eden geçici vergi dönemlerinde ve içinde bulunulan hesap dönemi sonunda da düzeltme yapılır.

Cumhurbaşkanı; bu maddede yer alan % 100 oranını % 35’e kadar indirmeye veya tekrar kanunî seviyesine kadar yükseltmeye, % 10 oranını ise % 25’e kadar çıkarmaya veya tekrar kanunî seviyesine kadar indirmeye yetkilidir.”

Enflasyon Düzeltmesi Yapılmalı!

Enflasyon düzeltmesinin, bizim mevzuatımızda yasal dayanakları olan VUK’nun 298’inci maddesi ile TMS 29’un, enflasyon düzeltmesinin yapılması ve kapsamını belirleyen ilgili bölümlerinden açıkça anlaşılacağı üzere; TÜİK’in açıkladığı Kasım sonu fiyat endeksine göre (Aralıkta enflasyonunun eksi gelmemesi halinde!) enflasyon düzeltmesi yasal zorunluluktur. VUK’nda orana bağlı objektif koşullar gerçekleşmiştir. TMS 29’da ise kesin bir oran belirtilmemekle beraber yüksek enflasyon dışında diğer dört maddede öngörülen (Türkiye’de her gün biraz daha belirginleşen) durumların gerçekleşmiş olması yeterli görülmektedir. Üstelik Standartta, “bunlarla sınırlı kalmamak üzere” denilerek yukarıda yer alan a,b,c,d,e bentlerinde sayılan beş koşulun kapsamı genişletilmiştir. Mevcut yasal durumu değiştirecek bir düzenleme yapılmaması halinde enflasyon düzeltmesi yapılacaktır. Uluslararası standartlara ve kendi mevzuatımıza göre yapılması gereken enflasyon düzeltmesinin, yapılmaması yada 2022 sonuna ertelenmesi doğru olmayacaktır. Dünyanın her yerine ihracat yapan şirketlerimiz, her ülkede proje yapan şirketlerimiz, SPK mevzuatına tabi halka açık şirketlerimiz, bankacılık mevzuatına tabi kuruluşlarımız, TTK’na göre KGK tarafından her yıl kapsamı biraz daha genişletilen bağımsız denetime tabi şirketlerimiz var. Bağımsız denetim dışında kalan diğer şirketlerin de kademeli olarak önümüzdeki yıllarda bağımsız denetim kapsamına alınacağı düşünülmeli; şirketlerimizin tamamının finansal tablolarının gerçeği yansıtması sağlanmalıdır. Üstelik aşırı yükselen döviz kurları ile yükselme eğilimindeki faiz oranları, 2022 yılında da yüksek enflasyon yaşanacağını göstermektedir. Enflasyon düzeltmesinin esaslarının kesinleşmesi için ise yetkili kurumlar Hazine ve Maliye Bakanlığı ile KGK tarafından yapılacak düzenlemelerin yayınlanmasını beklemek gerekecektir.

Adnan Yıldırım 

Ekonomi Bakan Yardımcısı (2014-2015)

Türk Eximbank Genel Müdürü (2016-2019)

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası