Son Haberler

Balkanlar’ın büyüleyici ülkesi: Bosna Hersek

-Bosna-Hersek, 3 milyon 271 binlik nüfusu ve 51 bin 197 km2’lik yüz ölçümlü ile Balkanlar’ın şirin bir ülkesi… Bosna Hersek’in milli geliri 21 milyon 953 milyon dolar. Ülkenin kişi başına düşen milli geliri ise 6 bin 728 dolar seviyesinde. Bosna Hersek’te en büyük etnik grubu % 50,11ile Boşnaklar oluşturuyor. Çok uluslu bir federasyon cumhuriyeti olan Borsa Hersek’te Sırplar, nüfusun yaklaşık üçte biri kadar, yani %30,78’lik orana sahip. Hırvatlar %15,43 ve %3,6 ise diğer milletlerden oluşuyor…  

Bosna Hersek; dağları, ovaları, bitki örtüsü, bol suları ve nehirleri ile büyüleyici bir güzelliğe sahip. Doğal güzellikleriyle göz kamaştırıyor. …  Görmek ve hissetmek lazım. Gördüğümüz şehirler, çarşılar, camiler, medreseler, yemekler tamamen bizim kültürümüzü yansıtıyor. Hiç ama hiç yabancılık çekmiyorsunuz. Başkent Saraybosna, yılın her mevsiminde çeşitli ülkelerden turistleri ağırlıyor.

Haziran ayının 17-21 tarihleri arasında Bosna’yı ziyaret etmek nasip oldu. Bu yazımızda Bosna ile ilgili olarak hem gezi izlenimlerimizi hem de Bosna’nın geçmiş, mevcut ve geleceğine ilişkin izlenimlerimi ve düşüncelerimi açıklamaya çalışacağım.

Bosna-Hersek, 51 bin 197 km2’lik yüz ölçümlü ile Balkanlar’ın şirin bir ülkesi…

Tarihi Mostar Köprüsü, görenleri hayran bırakıyor…

Kuzey, batı ve güneyden Hırvatistan, doğudan Sırbistan, güneyden Karadağ ile çevrili.

Adriyatik Denizi’ne 20 km’lik kıyısı bulunan Bosna Hersek, doğal güzellikleriyle göz kamaştırıyor. Başkent Saraybosna, yılın her mevsiminde çeşitli ülkelerden turistleri ağırlıyor…

Ülkenin para birimi Bosna-Hersek Markı… Nüfusu 3 milyon 271 bin olan bir Bosna Hersek’in milli geliri 21 milyon 953 milyon dolar. Ülkenin kişi başına düşen milli geliri ise 6 bin 728 dolar.

Bosna Hersek’te en büyük etnik grubu % 50,11ile Boşnaklar oluşturuyor. Çok uluslu bir federasyon cumhuriyeti olan Borsa Hersek’te Sırplar, nüfusun yaklaşık üçte biri kadar, yani %30,78’lik orana sahip. Hırvatlar %15,43 ve %3,6 ise diğer milletlerden oluşuyor…

CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI SEKİZ AYDA BİR EL DEĞİŞTİRİYOR

Bosna Hersek, halen 14 aralık 1995 tarihli Dayton Anlaşması ile oluşturulan bir ülke konumunda. Sekiz ayda bir başkanı değişen, dönüşümlü başkanlık konseyi tarafından yönetiliyor. İktidar; Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar arasında paylaşılmış federe yapıda sürdürülüyor…

Tarihte Osmanlılar bu bölgeyi 400 yıl boyunca yönetti. Bölgedeki Boşnakların tamamına yakını Müslüman oldu ve Osmanlıya bağlı olarak hayatiyetlerini sürdürdü. Diğer etnik gruplardan Sırplar Ortodoks, Hırvatlar ise Katolik Hristiyan etnik grup olarak yaşamlarını devam ettirdi.

Yugoslavya 1990’ların başında dağıldığında, Bosna-Hersek de bağımsızlığını ilan etti. Ancak ülkede yaşayan Hırvatlar ve Sırplar bu bağımsızlık ilanına Sırbistan’ın ve Hırvatistan’ın desteği ile karşı çıktı. Ülkede 1992-1995 arasında çok kanlı bir iç savaş yaşandı. Bu süreçte Bosna’da Müslüman Boşnaklara karşı özellikle Sırplar tarafından soykırım uygulandı. Dünyanın gözleri önünde uygulanan bu etnik temizliğe ve soykırıma maalesef uzun süre göz yumuldu.

Savaş döneminde Saraybosna’nın tam 1425 gün Sırpların kuşatması altında kalmış. Bu dönemde Saraybosna halkının gösterdiği direnç ve mücadele her türlü takdirin üzerindeki bir mücadele örneği olarak ifade edilmeli. Ayrıca kuşatmanın şartlarını hafifletmek, gıda, silah, insani ihtiyaç tedariki için zor şartlarda inşa edilen Saraybosna Umut Tüneli’nden bahsetmezsek olmaz. Savaş sırasında Saraybosna’yı o dönemde Birleşmiş Milletler’in kontrolünde olan Saraybosna Havalimanı’na bağlamak üzere 30 Temmuz 1993’de açılan 800 metre uzunluğundaki tünel görülmeye değer. Tünelin yapımı dört aylık kısa bir sürede gerçekleştirilmiş.

1995 DAYTON ANLAŞMASI İLE BOŞNAKLAR, İKTİDARIN BÜYÜK ORTAĞI OLDU

Başlangıçta ordusu ve silahı olmayan Boşnaklar, İslam dünyasının da yardımlarıyla çok ciddi bir direniş gösterdi ve yaşadıkları bölgeleri korumayı başardılar. 1995 yılının sonlarına doğru iç savaşta Srebrenitsa’da olduğu gibi kitlesel katliamlar ve soykırım uygulamaları yoğunlaştı. Uluslararası toplumunda uyarılmasıyla ABD’nin öncülüğünde, 1995 yılında Dayton Anlaşması imzalandı. Bu anlaşmayla Boşnaklar, iktidarın büyük ortağı olma imkanına kavuştu. Savaş esnasında Boşnakların lideri Aliya İzzet Begoviç ferasetli, dirençli ve kararlı bir liderlik sergiledi.

BİR MİLLET, TARİH SAHNESİNDEN SİLİNMEK İSTENDİ

Yirminci yüzyılın son senelerinde yaşanan “Bosna Soykırımı”nda bir milletin tarih sahnesinden silinmek istenmesine şahitlik ettik. 200 bine yakın Müslüman Boşnak katledildi. Maalesef üç yıl bu katliam seyredildi.

Şehirler ve yerleşim yerlerindeki mezarlıklar bu katliama şahitlik ediyorlar. Gönül isterdi ki hiç bir millet böyle bir vahşetle karşılaşmasın. Boşnaklar, bu soykırımı unutmayacaklar ve vatanlarına sahip çıkacaklardır.

BOSNA HERSEK’TE KIRILGAN YAPI DEVAM EDİYOR

Bugün gelinen noktada; bu barış anlaşmasının her şeyi çözdüğünü söylemek mümkün değil. Kırılgan yapı devam ediyor. Her federe devlet kendi ordusunu, siyasi ve ekonomik durumunu koruma gayreti içinde. Her an bir huzursuzluk ve anlaşmazlık olabilecek gibi bir teyakkuz halindeler. Etnik gruplar arasında toplumsal ilişkiler ve sosyal hayat tamamen kopmuş durumda. Ama ülkenin Avrupa Birliği’ne üye olma talebi kabul edilmiş. Bunu olumlu bir gelişme olarak kabul etmek gerekir.                                           

Uzun vade de Sırp ve Hırvat unsurların Sırbistan ve Hırvatistan ile birleşeceğini, Boşnakların da bulundukları topraklarda bağımsız devletlerini sürdürebileceklerini ifade etmek istiyorum. Savaş boyunca İslam ülkelerinin ve Türkiye’nin desteği çok önemliydi. Boşnaklar, bu desteklerin süreceğine inanıyor. Boşnaklarda bu ümidi yaşadığını gözlemledim.

BOSNA HERSEK’TE ŞEHİRLER, ÇARŞILAR, CAMİLER VE YEMEKLER BİZİM KÜLTÜRÜMÜZÜ YANSITIYOR

Dört günlük Bosna gezimizde Saraybosna’yı, Hersek Bölgesi Mostar ve Travnik’i gördük ve gezdik. Belirtmek isterim ki tabii olarak çok güzel bir ülke. Dağlar, ovalar, bitki örtüsü, bol sular ve nehirlerin güzelliği anlatılamaz. Görmek ve hissetmek lazım.

Gördüğümüz şehirler, çarşılar, camiler, medreseler, yemekler tamamen bizim kültürümüzü yansıtıyor. Hiç ama hiç yabancılık çekmiyorsunuz.

 

Savaş Boşnakları kültürlerine, geleneklerine daha çok bağlamış ve millet olma bilinçlerine katkı sağlamış. Bunu çok net bir şekilde gözlemliyorsunuz.

Sonuç olarak, Bosna görülmesi gereken bir ülke. Boşnaklar da yaşanan bunca acı ve çile sonunda ulaştıkları bağımsızlıklarına sahip çıkmalı ve bu bilinçlerini uyanık bir şekilde sürdürmeliler.

Osman Akyüz

akyuz@turcomoney.com

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler