Son Haberler

Çok dinle, az konuş, öz konuş…

-İş hayatıma Arthur Andersen denetim şirketinin Londra ofisinde başlamıştım. Daha sonra Türkiye’de Interbank bankasında genel müdür yardımcısı ve daha sonra da Pamukbank genel müdürü olarak görev yaptım. Hem okulda hem de iş hayatımda çevremdekiler benim için “Bülent az konuşur” derlerdi. Benim bu konudaki felsefem ise “Çok dinle. Az konuş. Öz konuş” olmuştu. Bu felsefemin yararlarını çok gördüm. Her zaman önce karşımdakini dinlemeyi tercih ettim.

-Karşınızdaki konuşmasını bitirmeden onun sözünü kesip hemen söze atlayıp konuşmaya başlamayın. Konunun ve sorunun ne olduğunu tam olarak anlasanız dahi bırakın karşınızdaki sonuna kadar anlatsın. Sabırlı olun. Karşınızdaki derdini size anlatırken onun gözünün içine bakarak onu dinleyin. Ara sıra başınızı sallayarak onun dediklerini onaylayın. Onu can kulağıyla dinleyin. Bunu ona hissettirin.

Uzun yıllar tepe yöneticiliği yaptım. Darüşşafaka Lisesi’ni bitirdikten sonra Robert Kolej Yüksek okuluna girdim. Daha sonra okulun adını Boğaziçi Üniversitesi olarak değiştirdiler.

İş hayatıma Arthur Andersen denetim şirketinin Londra ofisinde başlamıştım. Daha sonra Türkiye’de Interbank bankasında genel müdür yardımcısı ve daha sonra da Pamukbank genel müdürü olarak görev yaptım. Hem okulda hem de iş hayatımda çevremdekiler benim için “Bülent az konuşur” derlerdi. Benim bu konudaki felsefem ise “Çok dinle. Az konuş. Öz konuş” olmuştu.

Bu felsefemin yararlarını çok gördüm.

Her zaman önce karşımdakini dinlemeyi tercih ettim.

Önce karşınızdakini dinlerseniz onun sorununun ne olduğunu, neye önem verdiğini, sizden ne talep edeceğini, ona nasıl yardımcı olabileceğinizi anlamanız daha kolay olur.

SABIRLI OLUN, CAN KULAĞIYLA DİNLEYİN…

Karşınızdaki konuşmasını bitirmeden onun sözünü kesip hemen söze atlayıp konuşmaya başlamayın. Konunun ve sorunun ne olduğunu tam olarak anlasanız dahi bırakın karşınızdaki sonuna kadar anlatsın. Sabırlı olun. Karşınızdaki derdini size anlatırken onun gözünün içine bakarak onu dinleyin. Ara sıra başınızı sallayarak onun dediklerini onaylayın. Onu can kulağıyla dinleyin. Bunu ona hissettirin.

Karşınızdakinin konuşması bittikten sonra eğer tam anlamadığınız şeyler olursa ona birkaç soru sorarak konuyu takip edip iyice anlamak istediğinizi kendisine gösterin.

Daha sonra size anlatılanları tam ve eksiksiz anladığınızdan emin olmak için anladığınız şeyi karşınızdakine kendi cümlelerinizle tekrar edip anlatın. Sonra onun onayını almak için “Sizi doğru anlamış mıyım? Eksik bir husus var mı?” diye sorun.

ÖNERİLERİNİZ AZ, ÖZ VE UYGULANABİLİR OLSUN…

Olayı tam anladığınızı karşı taraf teyit ettikten sonra kendi fikrinizi, görüşlerinizi ve önerilerinizi paylaşmaya başlayabilirsiniz. Açıklamalarınız ve önerileriniz az, öz, uygulanabilir olsun. Göstereceğiniz yolun ve yaptığınız konuşmanın karşınızdaki kişinin işine yarayıp yaramayacağını gözlerini içine bakarak ve yüz ifadelerinden anlayabilirsiniz. Söyledikleriniz hakkında sorusu olup olmadığını kendisine muhakkak sorun. İnsanların çoğu “Ben şunu anlamadım. Tekrar eder misiniz? Biraz daha açıklama yapar mısınız?” demekten kaçınırlar. Söyleneni anlamamak ayıpmış gibi anlamasalar dahi hiçbir soru sormazlar, susarlar.

Sizin göreviniz karşınızdakinin soramadığı soruları onun ağzından cımbızla almaktır. Onu yüreklendiren, onu rahatlatan cümlelerle anlamadığı şeyleri sormasını sağlamalısınız.

HİÇBİR ZAMAN KARŞINIZDAKİNİ KÜÇÜMSEMEYİN…

Siz siz olun hiçbir zaman karşınızdakini küçümsemeyin. Gerekirse bir konuyu üç sefer, dört sefer tam anlaşılana kadar anlatmaktan üşenmeyin. Size çok basit gelen bir konu bunu ilk kez dinleyen veya ilk kez bu durumla karşılaşan bir kişi için çok karmaşık bir konu olarak algılanabilir. Bu nedenle sabırla defalarca anlatmaktan çekinmeyin.

Anlatacağınız konuyu bölümlere bölüp birer birer anlatmaya başlayın. Karşınızdaki birinci bölümü anlamadan ikinci bölüme geçmeyin. Anlattığınız birinci bölümü anlayıp anlamadığını keşfetmek için karşınızdaki kişiye anlattığınız şeylerle ilgili birkaç soru sorun. Sorularınıza tatmin edici cevaplar alırsanız ikinci bölümü anlatmaya başlayabilirsiniz.

Ben iş hayatım boyunca çok dinleyip, az ancak öz konuşarak çok şeyler kazandım.

ÇOK DİNLER, KONUŞMAM GEREKTİĞİNDE DE AZ VE ÖZ KONUŞURDUM

Banka genel müdürüyken patronum Mehmet Emin Karamehmet Bey ile ayda bir kez yapılan yönetim kurulu toplantısına katılmak için Genel Sigorta şirketine onun  arabası ile giderdik. O arkada sağda ben de onun solunda otururdum. Söze hiçbir zaman ben başlamazdım. Önce Mehmet Bey’in konuşmaya başlamasını beklerdim. Güncel bir konuyu, olayı, yaşadığı bir sorunu bana anlatırdı. O sözünü bitirene kadar ben ağzımı açmazdım. Sözünü kesip hiçbir soru sormazdım. Ona bakıp ara sıra yüz ifademle, kafamı sallayarak onu can kulağı ile dinlediğimi gösterirdim.  O bana bir soru sorarsa cevap verirdim. Cevaplarım hep kısa, az ve öz olurdu. Mehmet Bey de bu tavrımı beğenirdi. Benim hiçbir zaman boşa konuşmayacağımı, her sözümün değeri olduğunu bilirdi. Mehmet Bey’in arabası içinde yol boyunca ben çok dinler, konuşmam gerektiğinde de az ve öz konuşurdum

TOPLANTI BAŞLADIĞINDA ÖNCE GENEL MÜDÜRÜ DİNLERDİK

Genel Sigorta binasına gelene kadar araba içinde birçok kritik konu hakkında karar almış olurduk. Toplantı başladığında önce genel müdürü dinlerdik. Daha sonra yönetim kurulu üyeleri konuşmaya başlardı. Sorular sorarlardı. Görüşlerini ifade ederlerdi. Ben konuşmadan önce diğer yönetim kurulu üyelerinin konuşmalarını dinlerdim. Hepsi diyeceklerini dedikten sonra yönetim kurulu odasında uzun bir sessizlik olduğunda ben söz alıp yine az ve öz olarak konu hakkındaki görüşümü basit, anlaşılır ve kısa cümlelerle anlatırdım. Benim konuşmam genellikle görüşülen konuyu özetleyen ve bir çözüm getiren son söz gibi olurdu.

Benim bu tavrım nedeniyle çevremdekiler benimle ilgili “Bülent Bey boş konuşmaz. Bülent Bey bir şey diyorsa onu iyi dinlemek gerekir. Muhakkak bir bildiği vardır” derlerdi.

Ben çok dinleyip, az ve öz konuşarak çok şey kazandım.

Herkese tavsiye ederim.

Bülent Şenver

senver@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası