– ABD Başkanı Donald Tramp tarafından fitili ateşlenen ticaret savaşlarının olumsuz etkileri ilk döneme göre azaldı. Türkiye açısından dış talep zorluklarının da azaldığı görülüyor. Enflasyon korkusuyla FED tarafından faiz indirimleri geciktiriliyor. Sonuçta tüm dünyada enflasyon hala en önemli risk faktörüdür. Ancak, TCMB enflasyon riskini FED kadar ciddiye almadığı öne sürülerek faiz indirimlerini aylık otomatiğe bağlayacağı bekleniyor.
– Küresel fon yöneticilerinin ilgisi, gelişen piyasalara doğru yöneldi. Ancak Türkiye’ye para girişi hala zayıf. Rezervlerde, döviz ve TL mevduatlarındaki düşüş, kayıt dışılıktan, yurt dışına transferlerden ve fonlara kaymasından kaynaklanıyor. Döviz mevduatındaki azalmanın esas nedeni, bu defa TL’ye dönüş değil. Özellikle yabancı sermaye yatırımlarının dağıttığı kar payları, dövize dönüştürülerek kendi memleketlerine transfer ediliyor. Faiz ödemeleri ve tüm harcamaların olağanüstü artışları, bütçe dengesine çok hasar veriyor.
ESG- (Environmental, Social, Governance) hedefleriyle uyumlu yüksek teknolojilere kayamayan ya da bu konuda direnç gösteren firmalar piyasa dışı kalacaklardır. Mevcut konjonktürde, piyasadan çekilen firmaların ortak özelliği, faaliyetlerini düşük teknolojilerle sürdürmeleridir. Zira şu anda konkordato ya da iflaslarını ilen eden firmaların çoğunluğunun ortak özellikleri ESG hedefleriyle ilişkisi olmayan düşük teknolojili oldukları açıktır.
Rekabet güçlerini; doğanın kirlenmesine ya da bozulmasına, düşük ücretlere razı olan vasıfsız işgücüne, hükumetlerin düşük seviyeli asgari ücret politikalarına, TL’nin dış değerinde yaşanacak devalüasyon silsilesine ve keyfi fiyat belirleme politikalarına dayandıran firmaların gelecek görünümleri negatiftir. Asgari ücretin düşük tutulmasına dayalı olarak faaliyetlerini sürdürebilen firmaların rekabet güçleri kalıcı olamaz.
ESG süreç ve hedefleriyle ilgili olan tarafların ilgi farklıkları ESG hedeflerine ulaşmayı zorlaştırıyor. ESG süreç ve hedefleriyle ilgili olan hissedarlar, yöneticiler, yatırımcılar, yeşil fon sağlayıcılar ve kamu gibi tarafların ESG hedeflerini sahiplenme motivasyonları aynı seviyelerde olmadığı için ESG hedeflerine ulaşım zorlukları hala devam ediyor. Türkiye’deki zorluk seviyesi diğer benzeri ülkelere göre oldukça yüksektir.
ŞİRKET ORTAKLARININ VE YÖNETİCİLERİN ESG DESTEKLERİ ZAYIF
Şirketlerin, hissedarların ve yöneticilerin ESG destekleri zayıftır: Şirketlerin ESG hedeflerine etkili bir şekilde desteklediklerini gösteren yazılı/sözlü açıklamalarına ve içsel raporlamalarına rağmen, bu alanda ilave maliyetlere katlanmamakta fiili destekleri zayıf kalıyor. Aynı şekilde ESG danışmanlığı ve ölçüm işlemlerini sürdürenlerin de etkinsizliği hala devam ediyor.
ESG hedefleri doğrultusunda, yeşil ya da mavi fon sağlayıcı pozisyonundaki aktivist ve hedge fonların birçoğunun izleme yeterlilikleri başta olmak üzere motivasyon zayıflıkları devam ediyor. Yeşile endeksli hedge fon yöneticileri açısından, ESG hedeflerinden ziyade özellikle kısa süre içerinde hızlı çıkış yapmak isteyen yatırımcıların arzuları ve memnuniyetleri ön plandadır.
TÜM DÜNYADA ENFLASYON HALA EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRÜ
ABD Başkanı Donald Tramp tarafından fitili ateşlenen ticaret savaşlarının olumsuz etkileri ilk döneme göre azaldı. Türkiye açısından dış talep zorluklarının da azaldığı görülüyor. Enflasyon korkusuyla FED tarafından faiz indirimleri geciktiriliyor. Sonuçta tüm dünyada enflasyon hala en önemli risk faktörüdür. Ancak, TCMB enflasyon riskini FED kadar ciddiye almadığı öne sürülerek faiz indirimlerini aylık otomatiğe bağlayacağı bekleniyor. Oysa Türkiye’deki enflasyonun en ayırt edici özelliği fiyatlama keyfiliğine, disiplinsizliğe ve kamusal kontrolsüzlüğe bağlı olmasıdır. Keyfiliğine, disiplinsizliğe ve kamusal kontrolsüzlüğe dayalı enflasyon türleri merkez bankalarının para politilkalarndan etkilenme katsayısı düşüktür.
Nakitte kalma eğilimlerinin ve koruyuculuğu nispeten yüksek olan istikrarlı yatırımlara ilişkin pozisyonlardan daha riskli alanlara kaymaların olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda küresel düzeyde hisse piyasaları canlanırken, Türkiye’ye özgü nedenlerle İMKB’de beklenen canlılık hala başlamadı.
TÜRKİYE’YE PARA GİRİŞİ HALA ZAYIF
Küresel fon yöneticilerinin ilgisi, gelişen piyasalara doğru yönelirken, gelişen piyasa olmasına rağmen Türk pazarları bu yelpazenin içerisinde hala yer alamıyor. T.C. Merkez Bankası tarafından Türkiye’de faiz indirimlerinin başladığı ve bunun devam edeceği düşüncesi de hisse piyasalarında beklenen canlılığı hala başlatamadı.
Hisse senetlerindeki, devlet borçlanma araçlarındaki, özel sektör tahvillerindeki pozisyonların tamamı halen yatay seyrediyor. Gelişen ülke piyasalarına bu kadar ilgi varken, Türkiye’ye para girişi hala zayıftır.
DÖVİZ MEVDUATINDAKİ AZALMANIN ESAS NEDENİ, TL’YE DÖNÜŞ DEĞİL
Eş zamanlı olarak rezervlerde, döviz ve TL mevduatlarında görülen düşüş, kayıt dışılığın, yurt dışı transferlerin ve fonlara kayışların arttığının işaretidir. Yani döviz mevduatındaki azalmanın esas nedeni bu defa TL’ye dönüş değildir. Özellikle yabancı sermaye yatırımlarının dağıttığı kar paylarında oluşanlar dövize dönüştürülerek Türkiye’de tutulmayıp, kendi memleketlerine transfer edilme eğilimi son zamanlarda artmış durumda. Ayrıca yerlilerin yurt dışında gayri menkul yatırım eğilimlerindeki artış da devam ederken yabancıların Türkiye’de gayri menkul satın alma eğilimleri yavaşladı.
Faiz ödemeleri başta olmak üzere tüm harcamaların olağanüstü artışları, bütçe dengesine ciddi bir şekilde hasar veriyor. Bu hasarın boyutlarının daha da artacağı bekleniyor. TL’nin değersizleşmesinin yarattığı yüksek enflasyon korkusu nedeniyle, KKM-Kur Korumalı Mevduatın etkisi ve yarattığı negatif sonuçlar yönünden isminin değişmiş hali olarak Türkiye’de carry trade devreye sokuluyor. Carry trade sonucunda, Hazine de veya Merkez Bankası hesaplarında yazılı olarak gözüken zarar, yine aynen devam edecek ama bu kez yazılı olmayacak.
Orhan ÖKMEN
Sesmir Yönetim Kurulu Başkanı
okmen@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.