– Uygulanan makroekonomik programın kamu maliyesine dair vizyonu yetersiz veya eksiktir. Kojin Karatani’y göre, “modern devlet, yeniden dağıtımcı bir yapı sergiler.” Devlet kamu maliyesi aracılığıyla bir yandan kendisine kaynak sağlar ve diğer yandan da yine ekonomik ilişkiler düzlemine kaynak aktarır. Burada devletin rolü, kimden aldığı ve kime verdiğidir. Eğer bu ilişkiler verimsiz bir biçimde tasarlanır ve sürdürülürse orta-uzun vadede makroekonomik düzlemin bir olumsuzluk yaşaması kaçınılmazdır.
– Makroekonomik programın kurgulanışında fiyat istikrarsızlığının en önemli nedeni olarak döviz kurlarındaki artışlar görünüyor. Esasen döviz kurlarında görülen artışın esas nedeni, fiyat istikrarsızlığıdır “Kurları kontrol edelim, böylece enflasyonu da kontrol edebiliriz” düşüncesi kulağa hoş gelir. Ancak fiyat istikrarsızlığının diğer nedenleri örneğin kamu maliyesindeki açıklar, piyasalardaki rekabet eksiklikleri gibi olgular ihmal edildikçe enflasyon devam eder.
Türkiye’de yaklaşık olarak son iki yılı kapsayan dönemde uygulanan makroekonomik programın nereye kadar uygulanabileceği sorgulanmakta olan bir husus olarak karşımıza çıkıyor. Esasen söz konusu program hem kurgulanışı hem de uygulanışı itibarıyla eksik kalmış dense yeridir. Yeni bir ekip ile yola çıkıldı, ancak daha sonra TCMB Başkanının değişmesiyle bir yenilenme olgusu dile getirildi. Ancak, söz konusu değişiklik programın esas hatlarını değiştirmedi, daha ziyade teknokratik bir görünüm elde edilmesine imkân sağladı. Programın yetersiz kalması veya ömrünü tamamlamakta olduğu düşüncesi ise bu teknokratik boyuttan değil, kurgulanırken ihmal edilen önceliklerden kaynaklanıyor.
DEVLETİN ROLÜ, KİMDEN ALDIĞI VE KİME VERDİĞİDİR
İlk olarak vurgulamak yerinde olacaktır ki, uygulanmaya başlanılan makroekonomik programın kamu maliyesine dair vizyonu yetersiz veya eksiktir. Teorik düzlemde bakılacak olursa, modern insan yaşamının en önemli kurumlarından biri olan devlet ve tabii onun mali yapısı son derece kritik önem arz ediyor. Kojin Karatani’nin işaret ettiği üzere modern devlet, yeniden dağıtımcı bir yapı sergiler. Basit bir biçimde ifade etmek gerekirse, devlet kamu maliyesi aracılığıyla bir yandan ekonomik ilişkiler düzleminden kendisine kaynak sağlar ve diğer yandan da yine ekonomik ilişkiler düzlemine kaynak aktarır. Burada devletin rolü, kimden aldığı ve kime verdiğidir. Eğer bu ilişkiler verimsiz bir biçimde tasarlanır ve sürdürülürse orta-uzun vadede makroekonomik düzlemin bir olumsuzluk yaşaması kaçınılmazdır. Bu çerçevede olmak üzere, uygulanmaya başlanan programın kamu maliyesinde ciddiye alınacak bir reform ortaya koyması ve tabii bu süreci kararlı bir biçimde yürütmesi beklenirdi. Ancak, uygulamanın son dönemin diğer alt dönemlerinden pek de farklı olmadığı görülüyor. Karatani’nin işaret ettiği yeniden dağıtımcı rol veya başka deyişle aktarımcı işlev bağlamında verimlilik kaygısının neredeyse hiç dikkate alınmadığı görülüyor.
DÖVİZ KURLARINDA ARTIŞIN ESAS NEDENİ, FİYAT İSTİKRARSIZLIĞIDIR
İkinci husus ise, makroekonomik programın kurgulanışında öteden beri sıklıkla düşülen bir hatanın tekrar ettiğinin görülmesidir. Para bağlamında yaşanan sığ tartışmalar ve bir türlü sahip olunamayan derinlikli bir vizyon eksikliğinde daha önce de olduğu gibi nedenler ile sonuçlar birbirine karıştırıldı. Her zaman olduğu gibi fiyat istikrarsızlığının en önemli nedeni olarak görünen nedene odaklanıldı. Söz konusu görünen neden, döviz kuru artışlarıdır. Esasen döviz kurlarında görülen artışın esas nedeni, fiyat istikrarsızlığıdır. Şöyle de ifade edilebilir: Her mal veya hizmet karşısında sürekli değer kaybeden ulusal paramız, zincirin son halkasında başka ulusal paralara karşı da değer kaybetmeye başladı. Öncesinde olup bitene bir türlü anlam yükleyemeyen yüzeysel bakış, görünen yüze odaklandı ve günah keçisi bulundu. Bundan sonra yapılanlar ise sorunu çözmeyecek sadece ona yeni halkalar ekleyecektir. Alınan tedbirler esasen döviz kurlarında istikrar sağlamaya odaklanır. “Kurları kontrol edelim, böylece enflasyonu da kontrol edebiliriz” düşüncesi kulağa hoş gelir. Ancak fiyat istikrarsızlığının diğer nedenleri örneğin kamu maliyesindeki açıklar, piyasalardaki rekabet eksiklikleri gibi olgular ihmal edildikçe enflasyon devam eder. Enflasyon sürerken kurların baskılanmasıyla ulusal para değerlenir, dış açıklar artma eğilimine girer ve sıcak para için verilen reel faizler sürdürülemeyecek bir seviyeye doğru yükselir. Sürecin son aşamalarında istikrar sağlamaya yönelik adımlar ise hem gecikmiştir hem de yetersizdir.
Son olarak iktisadi zihniyetimizin durumu da önem arz eder. Esasen iktisadi ilişkilere dair bir zihniyetimiz var mıdır şeklinde bir soru da yerinde olacaktır. Kanımca bizim ülkemizde iktisadi veya değil varsa bir zihniyetimiz, o da siyasi nitelik arz ediyor. Bu bakış açısı veya dünyayı kavrama biçimine göre esas olan, siyasal olandır. İktisadi olan ise olsa olsa onun türevidir veya onun belirlediği bir düzlemdedir. Siyasi nitelik arz eden zihniyetimizde ise iktisat biliminin işaret ettiği hususlar pek de yer bulamaz kendisine.
İKTİSADİ LİBERALİZM, BİR KARİKATÜR GİBİ KALIYOR
Fiyat istikrarı veya mali disiplin gibi konular, bu nedenle ya eksik bir biçimde kavranır veya hiç dikkate alınmadan sadece vitrine dizilirler. Siyasetin kendisini iktisadi olan ile sınırlamayı düşünmesi ise neredeyse imkansızdır. Bu açıdan bakıldığında iktisadi liberalizmin ilkeleri daha ziyade modern dünya ile mecburen eklemlenmek için kabul edilmiş gibi görünüyor. Kadim “her şeye kadir ve her yerde hazır ve nazır devlet” düşüncesi karşısında iktisadi liberalizm, bir karikatür gibi kalıyor. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse esas olanın üzerine hasbelkader iliştirilmiş gibidir. Bu yapısal uyumsuzluk belirleyici olduğu sürece fiyat istikrarına ulaşmak mümkün olmayacak, atılan adımlar göstermelik olarak kalacaktır.
Doç. Dr. Ertuğrul KIZILKAYA
İstanbul Ünviersitesi Öğretim Üyesi
kizilkaya@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.