Son Haberler

Jeopolitik riskler hem global hem de yurt içinde risk alma iştahını zayıflattı…

Ekim ayında İsrail-Hamas arasında başlayan çatışmalarla artan jeopolitik riskler, risk alma iştahını zayıflattı. Başta FED olmak üzere merkez bankalarının faizleri uzun süre yüksek tutacağı ve bunun resesyona neden olacağı beklentisi devam ederken, ABD tahvil faizleri Ekim ayında %5 üzerini test ederek son 20 yılın zirvesine yükseldi. Yükselen faizler, artan jeopolitik riskler ve resesyon endişelerinin etkisinde majör borsalar Ekim ayını %1,7-%4 arasında değişen kayıplarla tamamladı.

-Ekim ayında güvenli liman olarak görülen ons altın, ayı %8 civarında yükselişle tamamladı. Gelişmekte olan ülke para birimleri Dolar karşında karışık bir seyir izlerken;  TL, ayı %3 üzeri değer kaybı ile tamamladı. Yurt içinde TCMB, faiz artışlarına 500 baz puan ile devam ederek gösterge faizi %35.0’e yükseltti. Toplantı sonrası yayınlanan PPK metninde, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın kademeli olarak güçlendirileceği sinyali verildi.

-Ekim ayında piyasalarda fiyatlamaları en çok etkileyen faktör Ortadoğu’daki çatışma oldu. 7 Ekim’de başlayan çatışma sonrasında ons altın ve Brent petrol gibi jeopolitik risklere hassas olan varlıklarda sert yükseliş görülürken, yatırımcılar güvenli liman arayışına yöneldi. ABD tarafında Ekim ayında FOMC toplantısı olmamasına karşın bir önceki toplantının tutanakları ve FED Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları sıkı politikanın bir süre daha devam edeceğine yorumlandı.

Küresel piyasalar FED’in FOMC toplantısından çıkacak kararı takip edecek. Piyasalar, FED’in Kasım toplantısında faizleri %5,25-5,50 aralığında sabit tutma olasılığını %98 olasılıkla fiyatlıyor. Aynı zamanda FED’in, gelecek toplantılarda verilere bağlı olarak faiz artırımlarının masada olduğuna yönelik sözlü yönlendirmesini koruması bekleniyor. Toplantı sonrası ay boyu, ekonomik verilerin ve FED üyelerinin açıklamalarının risk alma iştahı ve piyasalar açısından önemli olacağını düşünüyoruz.

– Merkez Bankası’nın yaptığı son faiz artırımı sonrasında mevduat faizlerindeki ve hisse senedi kredi faizlerindeki yükselişin yanında yabancıların ağırlıklı olarak satış tarafında olması BIST’teki yükseliş trendinin momentum kaybederek kar satışları yaşanmasında etkili oldu. Ekim ayında artan jeopolitik risklerin de etkisiyle güçlü kar satışları yaşanan BIST’te, Jeopolitik risklerde bir yumuşama olması durumunda beklentilerin üzerinde tepki yükselişi oluşması bekleniyor.

-BIST’te yükseliş potansiyelinin azalmasına rağmen sektör ve hisse bazlı pozitif beklentilerle yükseliş potansiyeli, orta vade için devam ediyor. Bu nedenle endekste düzeltme devamı ederse sert düşüşler, getiri potansiyelini yükselteceği için alım fırsatı doğabilir. BİST-100 endeksinin Kasım ayında 7.300 – 8.400 aralığında geniş bantta dalgalanması, ay içinde 8.400 ve üzerine yükselişlerin satış fırsatı, 7.300 ve altına olası düzeltmelerin kademeli olarak orta vade için yeni alım fırsatı olacak.

Ekim ayında İsrail-Hamas arasında başlayan çatışmalarla artan jeopolitik riskler, risk alma iştahını zayıflattı. Başta FED olmak üzere merkez bankalarının faizleri uzun süre yüksek tutacağı ve bunun resesyona neden olacağı beklentisi devam ederken, ABD tahvil faizleri Ekim ayında %5 üzerini test ederek son 20 yılın zirvesine yükseldi. Yükselen faizler, artan jeopolitik riskler ve resesyon endişelerinin etkisinde majör borsalar Ekim ayını %1,7-%4 arasında değişen kayıplarla tamamladı. Ekim ayında Dolar Endeksi yatay eğilim sergilerken, güvenli liman olarak görülen ons altın, ayı %8 civarında yükselişle tamamladı. Gelişmekte olan ülke para birimleri Dolar karşında karışık bir seyir izlerken;  TL, ayı %3 üzeri değer kaybı ile tamamladı.

Yurt içinde TCMB, faiz artışlarına 500 baz puan ile devam ederek gösterge faizi %35.0’e yükseltti. Toplantı sonrası yayınlanan PPK metninde, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın kademeli olarak güçlendirileceği sinyali verildi. Normalleşme adımları atılmaya devam ederken TCMB ayrıca firmaların krediye erişimini kolaylaştırmak amacıyla krediler için %30 oranında menkul kıymet tesis edilmesi uygulaması ile fatura karşılığı kredi uygulamasını sona erdirdi. Aybaşında 8.513 seviyesinde rekor tazeleyen BİST 100 Endeksi, artan jeopolitik riskler, yükselen mevduat faizleri, yurt dışı yerleşiklerin BİST’de satış tarafında yer almaya devam etmesi ve endekste yükseliş potansiyelinin azalmasının da etkisiyle ay içinde güçlü kar satışlarıyla karşılaştı. BİST100 endeksi Ekim ayını %7 üzeri kayıp ile tamamlamaya hazırlanırken, Sınai Endeks ve Bankacılık Endeksi ise %8 üzeri düşüşle kapandı.

PİYASALARI EN ÇOK ETKİLEYEN FAKTÖR, ORTADOĞU’DAKİ ÇATIŞMALAR OLDU

Ekim ayında piyasalarda fiyatlamaları en çok etkileyen faktör Ortadoğu’daki çatışma oldu. 7 Ekim’de başlayan çatışma sonrasında ons altın ve Brent petrol gibi jeopolitik risklere hassas olan varlıklarda sert yükseliş görülürken, yatırımcılar güvenli liman arayışına yöneldi. ABD tarafında Ekim ayında FOMC toplantısı olmamasına karşın bir önceki toplantının tutanakları ve FED Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları sıkı politikanın bir süre daha devam edeceğine yorumlandı. Ekim ayı sonunda açıklanan 3. Çeyrek yıllık GSYİH büyümesi ise beklentileri aşarak %4.9 ile 2021 yılından beri en yüksek seviyede gerçekleşti. %5 seviyesini aşarak 16 yılın zirvesini gören 10 yıllık tahvil getirileri ve buna bağlı olarak Mortgage başvurularının 28 yılın en düşük seviyesine gerilemesi, ABD ekonomisinde geleceğe yönelik karamsarlığın önemli bir göstergesi oldu. Avrupa tarafında ise Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’nın 3.çeyrekte daralması ve ECB Başkanı Christine Lagarde’ın bölge ekonomisinin önümüzdeki birkaç çeyrekte durgunlukla karşı karşıya kalabileceği yönündeki açıklaması, Euro Bölgesi’nde koşulların bir süre daha zorlayıcı olacağını gösteriyor.

EURO BÖLGESİ’NDE ENFLASYON ORANI  %4.3 İLE EKİM 2012’DEN BERİ EN DÜŞÜK SEVİYESİNE GERİLEDİ

Eylül ayını 1.057 seviyelerinden kapatan EURUSD paritesinde, Ekim ayında 1.0447 ve 1.07 aralığında seyir gözlendi. ECB Ekim ayında beklentiler doğrultusunda faiz artışına gitmezken, Euro Bölgesi’nde enflasyon oranı %4.3 ile Ekim 2021’den beri en düşük seviyesine geriledi. ABD’de ise yıllık enflasyon %3.7 olarak gerçekleşti. Eylül ayından itibaren yükselen kanalda hareket eden paritede yükselişin devam etmesi durumunda, ilk direnç seviyesi 1.0650 olarak görülüyor. Alımların artması halinde kanalın üst bandı olan 1.0750 seviyesi ikinci direnç olarak takip edilebilir. Olası düşüşlerde ise kanalın alt bandı olan 1.0570 seviyesinin altına çekilme durumunda 1.0480 seviyesi ikinci destek noktası olarak izlenebilir.

Yurt içi tarafında yıllık enflasyon verisi, geçtiğimiz ay %61.53 olarak açıklanırken, yükseliş üçüncü ayda da devam etti. TCMB Ekim ayında politika faizini beklentiler doğrultusunda 500 baz puan artırarak %35 seviyesine getirdi. USDTRY paritesinde ay boyunca görülen yukarı yönlü hareketle 28 seviyesi geçildi. Paritede önümüzdeki aylarda 27.50-30 aralığında dalgalanması bekleniyor.

JEOPOLİTİK RİSKLER ARTTIĞI İÇİN ALTIN, 2009 SEVİYESİNE KADAR YÜKSELDİ

Eylül ayının sonlarında faiz artışlarının devam edeceği beklentisi ve Dolar Endeksi’nin 107 seviyesine ulaşan yükselişinin baskısıyla 1.810 seviyesine kadar çekilen ons altında 6 Ekim’de başlayan savaş, gidişatı tam tersine çevirdi. Savaşın şiddetini artırması ve oldukça yükselen jeopolitik risklerin etkisiyle güvenli liman arayışındaki yatırımcıların alımlarıyla yükselen değerli metalde 2009 seviyesine kadar yükseliş yaşandı. Kasım ayında ons altın için dikkatle izlenmesi gereken faktörler savaşın seyri ve ABD’den gelecek makro veriler olacak. Ekim ayı başından itibaren yükselen kanalda hareketini sürdüren değerli metalde bölgesel çatışma riski, yükselişi destekleyerek 2028 ve 2050 seviyelerinin test edilmesine neden olabilir. Diğer tarafta olası bir ateşkes kararı ve ABD’den gelebilecek olumlu verilerin kar satışlarına sebep olmasıyla 1.945 ve 1.920 destek seviyelerine kadar geri çekilmeler yaşanabilir.

KÜRESEL PİYASALAR, FE’IN KARARINI TAKİP EDECEK

Kasım ayının ilk gününde küresel piyasalar FED’in FOMC toplantısından çıkacak kararı takip edecek. Piyasalar, FED’in Kasım toplantısında faizleri %5,25-5,50 aralığında sabit tutma olasılığını %98 olasılıkla fiyatlıyor. Aynı zamanda FED’in, gelecek toplantılarda verilere bağlı olarak faiz artırımlarının masada olduğuna yönelik sözlü yönlendirmesini koruması bekleniyor. Toplantı sonrası ay boyu, ekonomik verilerin ve FED üyelerinin açıklamalarının risk alma iştahı ve piyasalar açısından önemli olacağını düşünüyoruz. ABD’de açıklanacak verilerin güçlü istihdama ve enflasyonda katı duruşa işaret etmesi durumunda FED’in faiz artırımlarına devam edebileceği beklentileri ve bunun ilerleyen dönemde resesyona neden olabileceği beklentisiyle risk alma iştahındaki zayıf seyrin bir süre daha davam etmesini bekleriz. İstihdamda gevşeme ve enflasyonda düşüşe işaret eden verilerin ise risk alma iştahını yeniden güçlendirmesini bekliyoruz. Çin’den gelen zayıf ekonomik veriler resesyon algısını güçlendirme olasılığı açısından yakından takip edilecek. Major ekonomilerden zayıf veriler gelmesi durumunda resesyon riskinin güçlendirmesi ve majör borsalardaki satış baskısının devamı beklenir. Diğer taraftan, devam eden Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail-Hamas çatışmalarının yükselttiği jeopolitik risklerin risk alma iştahı üzerinde etkili olmasını bekliyoruz.

BORSA’DA SERT DÜŞÜŞLER, ALIMLAR İÇİN FIRSAT

Yurt içinde ise jeopolitik gelişmelerin yanında ekonomi yönetiminin atacağı adımlar ve yapılacak açıklamalar yakından izlenecek. Ekim toplantısında gösterge faizini %35’e yükselten TCMB’nin faiz artışlarına ne şekilde devam edeceği yakından takip edilecek. Yapılan son faiz artırımı sonrasında mevduat faizlerindeki ve hisse senedi kredi faizlerindeki yükselişin yanında yabancıların ağırlıklı olarak satış tarafında olması BIST’teki yükseliş trendinin momentum kaybederek kar satışları yaşanmasında etkili oldu. Bununla beraber Ekim ayında özellikle artan jeopolitik risklerin de etkisiyle güçlü kar satışları yaşanan BIST’te, Jeopolitik risklerde bir yumuşama olması durumunda beklentilerin üzerinde gelen 3. çeyrek bilançolarının desteğiyle hisse bazlı ayrışmalarla tepki yükselişi oluşması bekleniyor. BIST’te temel olarak yükseliş potansiyelinin azalmasına rağmen sektör ve hisse bazlı pozitif beklentilerle yükseliş potansiyelinin orta vade için korunduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle endekste düzeltmeninin devamı durumunda sert düşüşler getiri potansiyelini yükselteceği için alım fırsatı olacağını düşünüyoruz. Yukarıda sıraladığımız beklentilerle BİST-100 endeksinin Kasım ayında 7.300 – 8.400 aralığında geniş bantta dalgalanması, ay içinde 8.400 ve üzerine yükselişlerin satış fırsatı, 7.300 ve altına olası düzeltmelerin kademeli olarak orta vade için yeni alım fırsatı olacağını düşünüyoruz.

Osman Göktan

Şeker Yatırım Genel Müdürü

goktan@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası