İSTANBUL (AA) – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti’nde, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları ile küresel gelişmelerin dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiği belirtilerek, gıda fiyatları ile ataleti yüksek hizmet kalemlerinin enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskıları canlı tuttuğu ifade edildi.
TCMB Para Politikası Kurulu’nun 11 Eylül toplantısına ilişkin özeti yayımlandı.
Tüketici fiyatlarının ağustos ayında yüzde 2,04 yükseldiği, yıllık enflasyonun 0,57 puan azalarak yüzde 32,95 seviyesine gerilediği anımsatılan özette, B ve C endekslerinin yıllık değişim oranlarının 1,06 ve 1,70 puan düşerek sırasıyla yüzde 32,71 ve 33,00 olarak gerçekleştiği ifade edildi.
Özette, yıllık enflasyona katkıların gıda ve alkolsüz içecekler ile alkol-tütün-altın grubunda artarken enerji, hizmet ve temel mal gruplarında azaldığı belirtilerek, “Mevsimsellikten arındırılmış verilerle, tüketici fiyatlarının aylık artışı bir önceki aya kıyasla düşük oranda gerilemiştir. Mevsimsellikten arındırıldığında, gıda dışında kalan tüketici fiyatlarının artış oranındaki yavaşlama ise belirgindir.” denildi.
Ağustos ayında gıda grubunun, fiyat artışı ile öne çıkan ana grup olduğu bildirilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Kuraklık ve zirai don hadiseleri tarımsal üretimi olumsuz yönde etkileyerek gıda fiyatları üzerinde eş anlı ve gecikmeli olarak yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır. Bu dönemde işlenmemiş gıda aylık fiyat artışı meyve fiyatları; işlenmiş gıda ise ekmek ve tahıllar öncülüğünde güçlenmiştir. Gıda fiyatlarındaki yükselişin ekmek-tahıllar, süt ile süt ürünleri, alkolsüz içecekler, taze meyve, bakliyat, kırmızı et ve yumurta olmak üzere alt kalemler geneline yayılması dikkat çekmiştir. Gıda yanında öne çıkan bir diğer alt grup sigara olmuştur.”
– “Dağılım ve model bazlı ana eğilim göstergelerinin bir önceki aya kıyasla yavaşladığı gözlenmiştir”
Özette, temmuzda maktu ÖTV tutarında yapılan artışın bir kısmının firmalarca ağustos ayına bırakılması sonucunda tütün ürünleri fiyatlarındaki yükselişin sürdüğü belirtildi.
Ağustosta enerjideki aylık enflasyonun önemli ölçüde zayıfladığı kaydedilen özette, hizmet aylık enflasyonunun bir önceki aya kıyasla yavaşladığı, bu grupta hava yolu ile yolcu taşımacılığının sürüklediği ulaştırma hizmetleri ve kira dışında kalan alt kalemlerde ılımlı bir görünüm kaydedildiği bildirildi.
Özette, dayanıklı tüketim malları fiyatlarındaki zayıf seyrin katkısıyla temel mal enflasyonunda olumlu seyrin devam ettiği vurgulanarak, “Enflasyonun ana eğilimi ağustos ayında yavaşlamıştır. Ana eğilimine ilişkin göstergeler, üç aylık ortalamalar bazında yatay seyir izlemiştir. Mevsimsellikten arındırılmış aylık artışlar B endeksinde bir önceki aya benzer oranda gerçekleşirken, C endeksinde azalmıştır. Bu dönemde, B endeksini oluşturan gruplardan hizmet ve temel mallarda fiyat artışları zayıflarken işlenmiş gıdada güçlenmiştir. Dağılım ve model bazlı ana eğilim göstergelerinin bir önceki aya kıyasla yavaşladığı gözlenmiştir. Tahmin performansı görece daha iyi olan medyan enflasyonun aylık bazda yüzde 1,8’e gerilediği takip edilmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
Ağustos ayı itibarıyla son üç aylık dönemde mevsim etkilerinden arındırılmış ortalama fiyat artışının temel mallarda (yüzde 1,12) gerilerken, hizmet sektöründe (yüzde 2,96) bir önceki aya kıyasla nispeten yatay seyrettiği belirtilen özette, kira hariç hizmetlerde de bu oranın bir miktar yükselerek yüzde 2,61 olduğu aktarıldı.
Özette, hizmet sektöründe hakim olan fiyatlama davranışının önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir zamana yayılmasına neden olduğu kaydedilerek, “Bu görünümle, hizmet enflasyonu mallara göre yüksek seyrini sürdürmektedir. Ağustos ayı özelinde hizmet grubu fiyat artışları bir önceki aya kıyasla yavaşlamıştır.” değerlendirmesi yer aldı.
Grup içerisinde aylık fiyat artışlarında kira ve ulaştırma hizmetleri öne çıkarken, diğer alt kalemlerde daha ılımlı bir görünümün kaydedildiği bildirilen özette, aylık kira enflasyonunun kontrat yenileme oranındaki mevsimsel artışın da etkisiyle yüksek seyrini koruduğu vurgulandı.
Özette, ulaştırma hizmetleri fiyatlarında görülen artışta hava yolu ile yolcu taşımacılığı kaynaklı mevsimsel gelişmelerin etkisinin belirleyici olduğu belirtilerek, nitekim, mevsimsel etkilerden arındırıldığında aylık enflasyon oranlarının hizmet grubu genelinde bir önceki aya kıyasla yavaşladığının altı çizildi.
Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergelerin, eylül ayında sözleşme yenileme oranının mevsimsel olarak yüksek seyretmesiyle aylık kira enflasyonunun bir miktar artacağına, yıllık bazda yavaşlama eğilimini sürdüreceğine işaret ettiğine dikkat çekilen özette, yıl içerisinde en yüksek kontrat yenileme oranlarının ocak ve eylül aylarında gerçekleştiği bilgisi verildi.
– “Tütün ürünleri, elektrik ile doğal gaz, giyim eşyası ve gıda ürünleri imalatı fiyat artışlarıyla öne çıkan alt gruplar olmuştur”
Özette, bu dönemlerde, yeni ve yenilenen sözleşmelere konu olan artış oranı bir önceki aya kıyasla gerilese de kontrat yenileme oranındaki mevsimsel unsurlarla, kira aylık artış oranlarının yükselebildiği bildirilerek, “Nitekim, gerek PÖS mikro verilerinden elde edilen yeni ve yenilenen sözleşmelerde oluşan gerekse konut değerleme raporları üzerinden takip edilen kira artış oranlarının TÜFE’deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında değerler aldığı ve gerilemeye devam ettiği izlenmektedir.” ifadesi kullanıldı.
Yurt içi üretici fiyatlarının ağustosta yüzde 2,48 ile yüksek oranda arttığı, yıllık enflasyonun 0,97 puan yükselerek yüzde 25,16 olduğu bilgisine yer verilen özette, bu dönemde, ana sanayi grupları itibarıyla enerji grubunda (yüzde 6,39 ile) yüksek bir fiyat artışı kaydedildiği belirtildi.
Özette, sermaye malı, ara malı ve dayanıklı tüketim mallarında ise aylık fiyat artışının yüzde 1,1-1,3 bandı ile daha düşük seyrettiğine işaret edilerek, “Sektörel bazda incelendiğinde, tütün ürünleri, elektrik ile doğal gaz, giyim eşyası ve gıda ürünleri imalatı fiyat artışlarıyla öne çıkan alt gruplar olmuştur.” denildi.
Ağustos ayında uluslararası emtia fiyatlarının gerilediği bildirilen özette, bu gelişmeyi enerji emtia fiyatlarındaki düşüşün sürüklediği aktarıldı.
Özette, enerji dışı emtia fiyatlarının ise bir miktar artış gösterdiği belirtilerek, “FAO gıda fiyatları endeksi temmuz ayında yağ fiyatları kaynaklı artış kaydederken, ağustos ayında daha ılımlı bir seyir izlemiştir. Küresel gelişmelerle ağustos ayında ortalama 68,2 dolar seviyesine gerileyen Brent ham petrol fiyatları, eylül ayının ilk 10 günü itibarıyla bir miktar daha gerilemiştir.” ifadeleri kullanıldı.
Özette, Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi’nin temmuzda tarihsel ortalamasına yakın seyrini sürdürdüğü kaydedildi.
Temmuzda düşüşe başlayan küresel ve Çin’e yönelik konteyner endekslerinin bu eğilimini ağustos ve eylül ayının ilk 10 günü itibarıyla da devam ettirdiği vurgulanan özette, döviz kuru sepetindeki yükselişin ağustos ayında daha sınırlı olduğu ifade edildi.
Özette, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Ağustos ayına ilişkin mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayi PMI verileri girdi fiyatlarında sınırlı artışa, ürün fiyatlarında ise yavaşlamaya işaret etmiştir. Eylül ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre, 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi 0,2 puan yükselerek 29,9 seviyesine ulaşmıştır. 2026 yıl sonu enflasyon beklentisi 0,4 puan artışla yüzde 20,8 düzeyinde gerçekleşmiştir. Gelecek on iki ay ve yirmi dört ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri sırasıyla 0,6 puan ve 0,1 puan aşağı yönlü güncellenerek yüzde 22,3 ve yüzde 16,8 olmuştur. Beş yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi görece yatay seyrederek yüzde 11,2 düzeyinde ölçülmüştür. Reel sektör beklentilerine bakıldığında, firmaların on iki ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi, ağustosta 1,3 puan azalarak yüzde 37,7 seviyesine gerilemiştir. Aynı dönemde hane halkının on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri 0,5 puan düşerek yüzde 54,1 seviyesinde seyretmiştir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları ile küresel gelişmeler dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.”
– “Gıda fiyatları, kuraklık kaynaklı arz yönlü unsurların da etkisiyle, görece olumsuz seyretmektedir”
Özette, gıda fiyatları ile ataleti yüksek hizmet kalemlerinin enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskıları canlı tuttuğu vurgulandı.
Öncü verilere göre eylülde tüketici enflasyonu üzerinde hizmet ile gıda fiyat gelişmelerinin öne çıktığına atıfta bulunulan özette, göstergelerin bu dönemde ana eğilimin bir miktar yükselebileceğini ima ettiği belirtildi.
Mevsimsel etkilerden arındırıldığında, aylık hizmet enflasyonunun okula dönüş etkisi öncülüğünde artacağının öngörüldüğü ifade edilen özette, “Bu ayda okula dönüşün hizmet alt kalemlerinin geneline yayılan etkileri olmaktadır. Özel üniversite ücretlerinin etkisiyle eğitim hizmetleri ve okul servis ücretlerine bağlı olarak ulaştırma hizmetlerinde fiyatlar yükselirken, yurt ücretlerindeki artışların lokanta-otel grubunda konaklama fiyatlarını yukarıya çektiği izlenmektedir.” denildi.
Özette, kreş ücretlerindeki artışların ise diğer hizmetler kalemine yansıdığı belirtilerek şu değerlendirmelere yer verildi:
“Bu hizmet kalemlerinde fiyatlamaların genelde yılda bir kez yapılıyor olması, bu dönemlerde bahsi geçen alt kalemlerde fiyat artışlarının yüksek gerçekleşebilmesi ile sonuçlanabilmektedir. Ayrıca, kayıt döneminden kaynaklı olarak bir önceki yıl fiyat endeksine ağustos ve eylül aylarında yansıyan özel üniversite ücret artışları, bu yıl sadece eylül ayında yansıyacaktır. Öncü verilere göre gıda fiyatları, kuraklık kaynaklı arz yönlü unsurların da etkisiyle, görece olumsuz seyretmektedir. İşlenmemiş gıda fiyatları sebze, beyaz et ve yumurta gibi ürünlerdeki gelişmelerle, işlenmiş gıda fiyatları ise sıvı yağ ve süt ürünleri gibi kalemler öncülüğünde yükselmektedir. Diğer taraftan, gıda dışındaki tüketici kalemlerinin artışı daha ılımlı bir seyir izlemektedir.”
– “Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecek”
Özette, Kurulun, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 43’ten 40,5’e indirilmesine karar verdiği anımsatılarak, kurulun ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46’dan 43,5’e, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41,5’ten 39’a indirdiği hatırlatıldı.
Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşunun talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendireceğinin altı çizilen özette, Orta Vadeli Program’da öngörülen makroekonomik çerçevenin bu sürece katkı sağlayacağı kaydedildi.
Kurulun politika faizine ilişkin atılacak adımları, enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceği vurgulanan özette, şunlar kaydedildi:
“Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilecektir. Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.