Son Haberler

Şanlıurfa'daki bozkır ekosistemlerini korumayı amaçlayan proje diğer illere örnek olacak

ANKARA (AA) – Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, bozkır ekosistemlerine yönelik Şanlıurfa'da uygulanan projeden elde edilen çıktıların ülkenin potansiyel bozkır kaynaklarının tespit edilip yönetilmesine yardımcı olacağını bildirdi.

Tarım ve Orman Bakanlığı ile FAO'nun yürüttüğü Türkiye'nin Bozkır Ekosistemlerinin Korunması ve Sürdürülebilir Yönetimi Projesi'nin kapanış toplantısı Meyra Palace Otel'de yapıldı.

Gutu, toplantıda yaptığı konuşmada, Küresel Çevre Fonu tarafından finanse edilen projenin, FAO, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü tarafından ortaklaşa uygulandığını söyledi.

Projenin Türkiye'nin zengin ve hassas bozkır ekosistemlerinin korunması için hizmet ettiğini belirten Gutu, şöyle konuştu:

"Geçmişe bakarak geleceğe yönelik bir vizyon sergiledik. Türkiye'nin bozkır bölgeleri ülkenin ekolojik, ekonomik ve sosyal anlamda en önemli ekosistemlerinden birine ev sahibi yapmaktadır. Buna karşın bu projeden önce Türkiye'de doğrudan bozkır ekosistemlerinin ihtiyaçlarına yönelik hiçbir politika ve çerçeve bulunmuyordu. Biz de bu sebeple 2017'de bu projeyi başlattık. Proje bünyesinde Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Tek Tek Dağları Milli Parkı ve Karacadağ bozkırları olmak üzere Şanlıurfa'da 3 pilot saha seçildi. Proje ömrü boyunca bir dizi ilki gerçekleştirmiştir."

Gutu, bunlardan birinin Ulusal Bozkır Koruma Stratejisi ve Eylem Planı olduğuna işaret ederek, proje ekibinin saha düzeyine odaklanan ve bozkır ekosistemlerine ev sahipliği yapan diğer iller için de örnek oluşturabilecek Şanlıurfa Bozkır Koruma Stratejisi ve Eylem Planı'nın hazırlandığını dile getirdi. Gutu, "Proje bünyesinde elde edilen envanterler, haritalar, politikalar ve stratejik eylem planları bilhassa Türkiye'nin potansiyel bozkır kaynaklarının tespit edilip yönetilmesine yardımcı olacak şekilde tasarlanmıştır." dedi.

– "Projenin çıktılarından istifade edeceğiz"

Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mehmet Hasdemir de Türkiye'nin bitkisel üretimde gösterdiği başarılı çalışma ve projelerden örnekler verdi.

Bozkırın Türk insanına sabrı ve kanaati öğrettiğini vurgulayan Hasdemir, "Bozkırla biz tarımı şekillendirdik. Türk çiftçisi bozkırın olduğu, 300 milimetre kadar yağışın düştüğü yerde dünyanın en verimli tarımını ve çeşitliliğini başardı. Bu da takdire şayandır." ifadelerini kullandı.

Hasdemir, çayır ve meraların gelecek nesillerin emaneti olduğuna dikkati çekerek, hem bu alanları korumak hem de hayvanların ihtiyacını karşılamak için ıslah çalışmaları yaptıklarını anlattı.

Merada ıslah çalışmalarını 3 kat artırdıkları bilgisini veren Hasdemir, şunları kaydetti:

"Mera ıslahını sadece meraların ot verimliliğini yükseltmekle sınırlı görmüyoruz. Sürdürülebilirliğin, ekonomik, çevresel ve sosyal açıdan olması gerekiyor. Biz meralarımızı, bozkırlarımızı kullanırken de o bölgede yaşayan insanlarımıza özellikle göçerlerimize sosyal açıdan yaşanabilir şartları oluşturmadığımız sürece sürdürülebilirlikten bahsedemeyiz. En temel ihtiyaçlarını bu alanda karşılamaları için ıslah çalışmalarımızı en geniş kapsamda tutuyoruz. Bunları yapınca bozkırlarımızı koruyacak olanlar da bu bozkırlar üzerinde yaşayan çiftçilerimizdir. Onlar orada bulunduğu sürece bu çiftçilerimiz bozkırlarımızı muhafaza edeceklerdir. Bakanlık olarak bu projeden elde ettiğimiz çıktılarından istifade edeceğiz."

– "Proje biyolojik çeşitliliğe katkı verecek"

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Tuğrul Şahin de Türkiye'nin bitkisel üretimin yanında yaban hayvanı bakımdan da zengin olduğunu söyledi.

Türkiye'nin önemli kuş göç rotalarından ikisinin üzerinde bulunduğunu belirten Şahin, ülkenin doğasını korumak ve gelecek nesillere taşımak için çalıştıklarını bildirdi.

Şahin, yaban hayatı koruma çalışmalarına da değinerek, envanter çalışmalarının bazı bölgelerde hala devam ettiğini aktardı.

Yaralanmış ve güçten düşmüş yaban hayvanlarının tedavisini yaptıklarına işaret eden Şahin, şu değerlendirmede bulundu:

"Son 10 yılda tedavi ederek doğaya kazandırdığımız yaban hayvanı sayısı 40 bin. 2022'de ise güçten düşmüş ve yaralanmış yaban hayvanı sayısı 12 bin 500 iken tedavi edilerek doğaya kazandırılan hayvan sayısı 8 bin civarındadır. Bu çalışmanın çok değerli olduğunu, ülkemizin biyolojik çeşitliliğine çok katkı vereceğini düşünüyorum."

Şahin, nesli tehlike altındaki türler için de özel çalışmalar yaptıklarını sözlerine ekledi.

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç da projenin içinde FAO'nun bulunmasının son derece önemli olduğunu belirterek, "Bu proje bozkırın durumu belirleyen ilk proje. Bu üzücü ama her şeye rağmen bir başlangıç. Bu başlangıç hızlı bir şekilde büyümeli." dedi.

Toplantıda AK Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan da hazır bulundu.

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası