Tarih, kültür ve doğa tutkunlarını Elazığ’a bekliyoruz

-Akgün Hotel, Elazığ’ın ilk 4 yıldızlı, konforlu oteli. Şehrin merkezine yakınlığı, ferah odaları, lezzetli Elazığ ve dünya mutfağından yemekleri ve güler yüzlü personeli ile Akgün Hotel, Türkiye’nin her yerinden gelen misafirleri ağırlıyor…Sektördeki geçmişi yarım asrı geçen Akgün ailesi, Akgün Hotel ile Elazığ’ın turizmine önemli bir katkı sağlıyor… Akgün Elazığ Hotel Genel Yönetim Kurulu Başkanı Metin Akgün Turcomoney’nin sorularını yanıtladı…

-2004 yılında Akgün Alış Veriş Merkezi ile birlikte kurulan Akgün Hotel, yaklaşık 15 milyon dolarlık yatırımla faaliyete geçti. Ancak 7 katlı otelin yenileme yatırımları devam ediyor. Otelimiz, yaklaşık 100 kişilik personeli ve  142 odası,  2 exective süit ve 10 suit  oda ile hizmet veriyor… Akgün Otel’in  ayırt edici  en büyük  özelliği  tecrübesi  ve oturmuş  kadrosu  olmasıdır. Fiziki  şartlarımız da  iyi olduğu için tercih sebebi  oluyoruz. 

-Otelimizin müşteri  profili  ağırlıklı  olarak ticari amaçla  gelen   misafirler. Bunun  yanında  Harput, Hazar ve Keban   gibi  tarihi ve  kültürel  beldelerimizi  ziyaret  etmek ve  görmek amacıyla  gelen  misafirlerimiz de  var. Fakat bir  turizm  işletmecisi  olarak   biz  bunu  yeterli bulmuyoruz. Bölgenin büyük otellerinden biri olduğumuz  için  irili ufaklı   toplantı, seminer    hatta  büyük kongrelere   ev sahipliği  yapıyoruz.

–Yabancı turistleri ağırlama açısından zayıf durumdayız. Gerek  tarihi gerek  kültürel  açıdan  zengin  bir  şehir  olmasına  rağmen  Elazığ, yabancı turistleri yeterince çekemedi. Çevre  illerimiz  olan Diyarbakır, Mardin ve Urfa  gibi gelişmedi. Bu nedenle  daha  çok  iç turizme  hitap  ediyoruz.  İlerleyen  yıllarda Elazığ,  turizm  açısından   hem  tarih, hem  kültürel,   hem  de doğa  turizmine  hizmet  verebilecek.

-Bulunduğumuz  bölgeyi, yani Elazığ ve çevre illeri görmeyen  50 milyondan  daha   fazla  vatandaşımız  var.  Turizm sadece sahil  turizmi  olarak  algılanmamalı. Tarih, kültür  ve  doğa  turizmi de çok önemli. Bu konuda gelişme sağlanırsa yabancı  turist ve  yerli turist   bundan faydalanır. Ülkemizi yönetenler, kısa, orta ve uzun  vadeli  olarak  projeler geliştirmeli. Ben Türkiye’nin  turizm  sektöründe   çok  iyi  yerlere  geleceğine  inanıyorum.

–Şehrimiz,  eğitim  sektöründe de   çok  iyi noktaya  gelebilecek potansiyele sahip. Çünkü bu bölgede  özel  üniversite ihtiyacı  var. Elâzığ, 5-6   şehre   1  veya  1,5 saat  mesafede. Birçok şehre çok yakın. Bu avantajları nedeniyle  Elazığ,  eğitim  üssü  yapılabilir.  Eğitim sektörü ile  ilgili çalışmalar  yapılırsa  Elâzığ, hem Türkiye’nin birçok şehrinden hem de komşu  ülkelerden öğrenci çeker. Elazığ’ın bu şekilde “öğrenci  kenti”  olacağına  inanıyorum  .

 

DR. KAZIM KILINÇ

Türkiye’de bir zamanlar İstanbul, İzmir ve Antalya gibi en gelişmiş turizm kentlerinde bile 4 ve 5 yıldızlı otel sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, şimdi durum çok farklı. Son yıllarda Anadolu’nun hemen her şehrinde birbiri ardı sıra konforlu oteller açılmaya başladı. Bu oteller, ferahlığı, zengin mutfağı ve nitelikli personeli ile büyük şehirlerdeki otellerle yarışıyor…

İşte Türkiye’nin tarih ve medeniyet şehri Elazığ da birbirinden kaliteli otellere sahip olan şehirlerden biri… Akgün Hotel, Elazığ’da 2004 yılında Akgün ailesi tarafından hizmete açıldı. Akgün Alışveriş Merkezi ile birlikte yaklaşık 15 milyon dolarlık yatırımla faaliyete geçirilen Akgün Hotel, yaklaşık 100 kişilik personeli ve  142 odası,  2 exective süit ve 10 suit  oda ile hizmet veriyor…

Bölgenin büyük otellerinden biri  olan Akgün Hotel, seminerlere ve büyük kongrelere   ev sahipliği  yapıyor, Türkiye’nin her tarafından gelen misafirleri ağırlıyor… Elazığ ve dünya mutfağının lezzetli yemeklerle öne çıkan Akgün Hotel, şehrin ekonomisine önemli bir katkı sağlıyor…

Elazığ Akgün Hotel Yönetim Kurulu Başkarı Metin Akgün, Turcomoney’nin sorularını yanıtladı…

-Metin Bey, Akgün Grubu olarak Elazığ’da “ilk”leri başlatan bir grupsunuz. Elazığ’ın ilk modern ve konforlu hoteli Akgün Hotel’i Elazığ halkının ve dışarıdan gelen konukların hizmetine sundunuz. Akgün Alışveriş Merkezi, Elazığ’ın ilk alışveriş merkezi… İsterseniz buradan başlayalım… Böylesine önemli yatırımları yapmak fikri nasıl oluştu?

AKGÜN- İş adamı ihtiyaç görüp tespit ettikten sonra doğru yatırımı  yapan kişidir. 2002 yılında Elazığ’da böyle bir ihtiyaç olduğunu, yani en önemli  eksiklerden birinin  büyük bir  otel olduğunu  gördük ve 4 yıldızlı bir otel  yapmaya karar verdik. Otelimiz, dışarıdan gelen misafirlerin konaklama ve organizasyon gibi ihtiyaçlarını karşılayacaktı. Bununla birlikte otel ile  bağlantılı  bir de butik AVM  yapmaya  karar  verdik.  Bu AVM de  şehrin sosyal  ve  kültürel  ihtiyaçlarını   karşılayacaktı. 2002  yılının  başında  inşaatına başladık, 2004 yılının Haziran ayında her iki  işletmeyi de bitirip  faaliyette geçirdik.

OTEL VE ALIŞVERİŞ MERKEZİ İÇİN 15 MİLYON DOLARLIK YATIRIM

-Akgün Hotel ve Akgün Alışveriş Merkezi için ne kadarlık yatırım yaptınız? Otelinizi yenileme çalışmanız olacak mı?

AKGÜN- Otel  ve AVM  için  toplam 15  milyon dolarlık maliyetimiz oldu.  Açıldıktan sonra da   ihtiyaç  hasıl oldukça  yenileme çalışmalarımız  oluyor. Görünen  ve görünmeyen  yenileme masrafları  hep  devam ediyor. Yani yenileme yatırımlarımız devam ediyor.

-Rakamlarla Akgün Hotel’i anlatır mısınız? Kaç oda var, kral odası, süit odalar… Çalışan sayısı ne kadar?

AKGÜN- Otelimizde 7 yatak katı olmak üzere 142 oda mevcut.  2 exective süit, 10 süit  ve  130 normal  odamız  var.  Bunun yanında  7  tane  farklı  büyüklükte  toplantı  salonlarımızla hizmet veriyoruz. Restorant, teras, havuz,  fitness  sauna  ve  hamam  mevcut. Dönemlere göre çalışan sayımız değişiyor. Sezonların  yoğunluğuna bağlantılı  olarak personel sayımız, artı  eksi  100 diyebiliriz.

MİSAFİRLERİMİZE ELAZIĞ VE DÜNYA MUTFAĞINDAN YEMEKLERİ SUNUYORUZ

-Akgün Hotel, kahvaltısı ve yemekleriyle de konukların beğenisini görüyor. Yemekleriniz tamamen Elazığ’a özgü yemekler mi? Yoksa başka şehirlerin mutfaklarından örnekler var mı?

AKGÜN- Ben de yemeğe  çok düşkün  bir  kişiyim. 4 veya 5 yıldızlı otellerde  mutfakların ve restorantların hizmet kalitesinin ve  yemek çeşitliliğinin  dört dörtlük  olması gerektiğine  inanıyorum. Çünkü misafirler, otelleri özellikleri ile  görmek deneyimlemek  istiyor.  Otelimizde misafirlerimize Elazığ’a özgü yemekleri ve dünya mutfağından yemekleri sunuyoruz.

-Sizden sonra Elazığ’da uluslararası otel zincirleri de açıldı. Şu an itibariyle 10’a yakın büyük otel var. Yani şehirde rekabet epey arttı. Bu durum sizi nasıl etkiledi? Misafir sayınız, doluluk oranınız azaldı mı?

AKGÜN- Bir işadamı ihtiyacı tespit eder ve düşük riskli yatırımı yapar. Biz rekabete dayalı işlere pek girmeyiz. Bizden sonra çok oteller yapıldı. Rekabet oluyor tabi. Ama işini iyi yapan, hizmeti iyi veren pek fazla zarar görmez.  Bir de şuna inanıyorum, herkes rızkını yer. Bizim dedelerimizden gelen 65 yıllık tecrübemiz   var. Bu iş bizim mesleğimiz. Dolayısıyla bu sektörde hem iyi bir çevremiz hem de  çok müşteri kitlemiz var.

OTELİMİZİN BULUNDUĞU BÖLGE ÇOK GELİŞTİ

-Akgün Hotel şehir merkezinin üç kilometre uzağında. Bir yönüyle şehrin içinde, bir yönüyle diğerlerine göre daha sakin bir konumda bulunuyor. Bunun otelinize yansıması nasıl oldu?

AKGÜN- Otelimiz, üniversite bölgesinde. Bölgemizde İl Özel İdaresi, Adliye, Maliye, Ticaret  Odası gibi önemli  kurum ve  kuruluşlar  bulunuyor.  Otelimizin bulunduğu yer, Çayda  Çıra  Mahallesi   olarak bilinen  ve aynı zamanda  Elazığ’ın en sağlam   zeminine  sahip. Bu, deprem açısından önemli. Otelimizi işletmeye açtığımız zaman şehir merkezinin dışında kalan bir bölge olarak görünüyordu. Yıllar geçtikçe bölgenin gelişmesi ve bahsettiğim kurumların gelmesiyle çok konut yapıldı ve yerleşimler arttı. Konutların artması   bize artı bir avantaj sağladı. Fiziki anlamda çok büyük bir alana sahip olmamız, gelişen bir bölgede bulunmamız da bizim için avantaj sağlıyor.  Vaktinde ileriyi görüp doğru bir yatırım yaptığımız için çok  gururluyuz.

-Akgün Hotel’in ayırt edici özelliği nedir? Sizin diğer otellerden farkı nedir? Bu konuda neler söylemek istersiniz?

AKGÜN- Akgün Otel’in  ayırt edici  en büyük  özelliği,  tecrübesi  ve oturmuş  kadrosu  olmasıdır. Tabi bunun sonucu olarak misafirlerinize iyi bir hizmet  vermiş   oluyorsunuz. Fiziki  şartlarımız da  iyi olduğu için tercih sebebi   oluyoruz.

MİSAFİRLERİMİZ AĞIRLIKLI OLARAK TİCARİ AMAÇLA GELENLERDEN OLUYOR

-Akgün Hotel’in müşteri profili hakkında bilgi verir misiniz? Konuklarınız daha çok hangi kesimlerden oluşuyor? Kimler, otelinizde konaklıyor? Otelinizde hangi tür etkinlikler düzenleniyor?

AKGÜN– Otelimizin müşteri  profili  ağırlıklı  olarak ticari amaçla  gelen   misafirlerdir. Bunun  yanında  Harput, Hazar ve Keban   gibi  tarihi ve  kültürel  beldelerimizi  ziyaret   etmek ve  görmek amacıyla  gelen  misafirlerimiz de  var. Fakat bir turizm  işletmecisi  gözü  ile   biz  bunu  yeterli bulmuyoruz. Bölgenin büyük otellerinden biri olduğumuz  için  irili ufaklı   toplantı, seminer    hatta  büyük kongrelere   ev sahipliği  yapıyoruz. Bizim otelimiz   organizasyonlarda  ön plana  çıkan  bir  işletme  olarak   hizmet  veriyor.  Turizmin gelişmesiyle  gerek yerli gerek yabancı  turistin artacağına  inanıyorum.

-Akgün Grubu’nun İstanbul Vatan Caddesi’nde de oteli var. Yıllardır hizmet veriyor. Elazığ’da, İstanbul’da veya başka yerlerde yeni otel açma fikriniz var mı?

AKGÜN- Bir iş  adamı  ihtiyaç  hasıl  olduğu  zaman yatırımdan çekinmez.  Son  birkaç senedir daha çok  gayrimenkul  sektöründe yatırım yapıyoruz. İlerleyen  zamanlarda  ne  olur  bilemem. Fakat   geçtiğimiz  yıl   yeni  bir  otel  yaptım, ama bu oteli biz işletmiyoruz. Farklı  bir yatırımcıya  kiraya verdim.

-Elazığ, Harput başta olmak üzere tarihi eserleri ve turistik beldeleriyle öne çıkan bir şehir. Yabancı ülkelerden gelen konuklarınız oluyor mu? Daha çok hangi ülkelerden turistleri ağırlıyorsunuz?

AKGÜN-Maalesef yabancı turistleri ağırlama açısından zayıf durumdayız. Gerek  tarihi gerek  kültürel  açıdan  zengin  bir  şehir  olmasına  rağmen  Elazığ,  bu konuda turistleri yeterince çekemedi. Çevre  illerimiz  olan Diyarbakır, Mardin ve Urfa  gibi  turizm    açısından gelişmedi. Bu nedenle  daha  çok  iç turizme  hitap  ediyoruz.  İnanıyorum ki  ilerleyen  yıllarda Elazığ,  turizm  açısından   hem  tarih, hem  kültürel,   hem  de doğa  turizmine  hizmet  verebilecek. İnşallah   ve  yüz  ölçümü açısından  İstanbul’un  iki katı büyüklüğünde olan Elazığ,  ilerleme  kaydedecek.

ELAZIĞ, “EĞİTİM ÜSSÜ” YAPILABİLİR

– Son yıllarda özellikle Ortadoğu’dan, Balkanlar’dan ve Orta Asya ülkelerinden, hatta Avrupa ülkelerinden tedavi için Türkiye’ye ve çeşitli şehirlerimize gelenlerin sayısı epey fazla. Çünkü gerek fiyatlar gerekse nitelikli sağlık hizmeti açısından Türkiye çok avantajlı ülkelerden biri. Elazığ aynı zamanda şehir hastanesi, üniversite hastanesi ve özel hastaneleri ile de öne çıkan bir şehir. Bölgenin “sağlık üssü” olmaya aday. Elazığ’ın sağlık hizmetleri konusundaki imkanları size olumlu olarak yansıdı mı, yansıyor mu?

AKGÜN- Doğru, yurt dışından tedavi için daha çok İstanbul,  Ankara, Antalya ve İzmir  gibi   büyük şehirlerimize geliyorlar. Bu şehirler çok  başarılı  bir  şekilde   bunun karşılığını alıyor. Aslında oralarda  bile   istenen  seviyeye  tam gelemedi.  Bu operasyonlar, özelikle saç  ekimi, estetik  ameliyatları  gibi  sağlık  hizmetleri  olarak  gelişiyor. Yurt  dışında  sağlık  harcamaları  ve  masrafları  çok  yüksek.   Ayrıca yeterli   sağlık  işletmeleri  ve  sağlık  personeli yetersiz kalıyor. İnanıyorum ki  ilerleyen yıllarda  tüm sağlık alanlarında,   özellikle büyük  şehirlerimizdeki  sağlık   kuruluşları  tarafından   verilen hizmet,   daha  fazla  artacak. Türkiye  sağlık  turizminde büyük gelişme gösteriyor. Bu nedenle Türkiye sağlık üssü  olmaya aday  ülkedir. Tabi bunun sonucunda  arz ve talep  daha fazla artacak ve şehrimizde de  yeterli  sağlık  merkezleri olduğu  için  hizmet  artacak. Ben inanıyorum ki  şehrimiz,  eğitim  sektöründe de   çok  farklı  noktalara   gelebilecek durumdadır. Çünkü Ankara’dan  bu bölgeye  özel  üniversite ihtiyacı  var. Elâzığ da   konumu  itibariyle  5-6   şehre   1  veya  1,5 saat  mesafede. Bu avantajları nedeniyle  Elazığ  eğitim  üssü  yapılabilir.

-Yıllardır Elazığ’a kadar yüksek hızlı tren hattının getirileceği yönünde sözler veriliyor. Fakat bugüne kadar bu sözler yerine getirilmedi. Yüksek hızlı trenin Elazığ’a gelmesi, hiç kuşkusuz bu güzel şehrimizin turizm hareketlerini ciddi bir şekilde arttıracaktır. Elazığlı bir iş insanı olarak bu yöndeki talebinizi ilgili yöneticilere iletiyor musunuz?

AKGÜN- Hızlı tren kültürü  özelikle Avrupa çok  gelişmiş. Çünkü birçok Avrupa ülkesinde  50 -100 yıldır   kullanılan ulaşım araçlarıdır. Bu  ulaşım aracının   hem ekonomik olması  hem de güzergâhındaki   destinasyonların   kullanılması  kolay   olduğu   için  bizde de cazip  hale  gelecektir.  Devletin yapacağı    bir  iştir. Nasıl  ki Türkiye’nin  hemen  hemen   her tarafında hava alanları  yapılmışsa  hızlı tren yatırımı da  elbet  bir gün  gerçekleşecektir. Elâzığ’ımıza  büyük  bir  havalimanı  yapıldı. Çevre  illerle  aramızda   otoban  olmasa  bile   otobana  yakın   ulaşım  imkanımız  var. Doğruyu   söylemek  gerekirse   benim   bir   işletmeci  olarak  hızlı  trenle  ilgili  yöneticilerden  bir  talebim  olmadı. Çünkü son  10-15 yılda   havalimanı  ve otoyollar yapıldı. Bunlar  bile  benim  için  büyük  yatırımlardır.

Otelimizi ilk açtığımız yıllarda Elazığ  Havalimanı  çok  küçüktü. Aynı zamanda  devamlı  kapalıydı.  Otelimize gelen  misafirlerimiz, Diyarbakır  ve  Malatya  Havaalanları’nı   kullanıyorlardı.  Gerek  havalimanı,   gerek  otoyol konusunda   kaydetmiş  olduğumuz  ilerleme   inşallah   raylı  sistemde de  olacak.

BÖLGEMİZİ GÖRMEYEN 50 MİLYONDAN FAZLA VATANDAŞIMIZ VAR

-Siz yıllardır Türk turizmine hizmet ediyorsunuz. Çok ülkeyi gezip gördünüz.

Döviz kurlarındaki artış nedeniyle oteller Türkler için daha pahalı hale gelirken yabancılar için çok ucuzladı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Size göre Elazığ’ı turistik bir merkez, bir cazibe merkezi haline getirmek için neler yapılmalı? 

AKGÜN – Döviz  kurlarındaki  artış,  yabancı turist  sayısı   ve  döviz  girişi açısından   ülkemiz  için  bir  avantaj yaratıyor. Ama kendi vatandaşlarımız için konaklama masrafları arttığı için  tatil  ihtiyaçları, dolayısıyla tatil yapanların sayısı  her geçen  gün  azalıyor. Burada tek  çözüm, Türkiye’de  turizm  açısından gelişmemiş  daha  fazla    destinasyonlar  yaratabilmek. Bunun yanı sıra   tabi ki  halkımızın  refah   seviyesini  artırabilmek gerekiyor. Örneğin Türkiye’de   bulunduğumuz  bölgeyi, yani Elazığ ve çevre illeri görmeyen  50 milyondan  daha   fazla  vatandaşımız  var.  Turizm sadece sahil  turizmi  olarak    algılanmamalı. Tarih, kültür  ve  doğa  turizmi de çok önemli Ne kadar  çok  ilerlerse   gerek  yabancı  turist,  gerek  yerli turist   bundan faydalanır. Bunun  sonucunda   arz  talep  dengesi oluşur ve    fiyatlar da daha makul seviyelere geriler. Ülkemizi yönetenler, kısa, orta ve uzun  vadeli  olarak  buna  benzer  projeleri geliştirirse,   Türkiye’nin  turizm  sektöründe   çok  iyi  yerlere  geleceğine  inanıyorum.

ELAZIĞ, “ÖĞRENCİ KENTİ” OLABİLİR

-Eklemek istediğiniz bir husus var mı?

AKGÜN-Elazığ’da öncelikle  mermer sektörü, madencilik  sektörü, balıkçılık   yani  su  ürünleri   sektörü  Türkiye’nin  ihracatında   hatırı sayılır paya  sahip.   Biz bunu  ticaret olarak,  turizm olarak   görebiliriz.   Bu  sektörler   desteklerle    daha fazla  geliştirilebilir. Aynı  şekilde Mardin ve Urfa  gibi    tarihi  ve  kültürel  mirasa  sahip  şehirler gibi Elazığ’da da gerek  yerel  yöneticiler    gerek  turizmle  ilgili  sektörlerde  duayen   yatırımcılarla  kurulacak  bir  birlik    ve  bir  komisyon sayesinde    kısa  uzun ve  orta  vadeli    projeler    geliştirilmelidir. Eğitim sektörü ile  ilgilide çalışmalar  yapılırsa  Elâzığ’ın gerek Türkiye’nin birçok şehrinden, gerekse komşu  ülkelerden  gelecek   öğrencilerle “öğrenci  kenti”  olacağına  inanıyorum.