İSTANBUL (AA) – EMİRHAN YILMAZ/MEHMET SELÇUK GÜÇLÜ – Opel Türkiye Marka Direktörü Yiğit Yantaç, gelecek yıl dahil olmak üzere 2-3 yıl boyunca Türkiye otomotiv pazarındaki büyüme eğiliminin devam edeceğini belirterek, "Her yıl yeni rekorların kırılacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla 2026 yılı için de öngörümüz bu çerçevede pozitif ve 1,3 milyon ile 1,4 milyon arasında bir beklentimiz bulunuyor." dedi.
Yantaç, 2025 yılına ilişkin değerlendirme ve 2026 öngörülerini AA muhabiri ile paylaştı.
Türkiye otomotiv pazarının bu yıl güçlü bir performans sergileyerek rekora doğru ilerlediğini belirten Yantaç, 2023'te, pazarın üst üste beş yıl rekor kıracağı yönünde bir öngörüleri olduğunu ve 2025'in de bu öngörüyü destekleyen bir seyir izlediğini söyledi.
Yıl sonunda toplam pazarın 1 milyon 350 bin adet seviyesini aşmasını beklediklerini aktaran Yantaç, bunun 2024'te gerçekleşen 1 milyon 238 bin adetlik satışın da üzerine çıkılması anlamına geldiğini kaydetti.
Yantaç, "2025 yılı başında pazarın geçtiğimiz yılın üzerine çıkacağını öngördüğümüzden bahsetmiştik. Bugün gelinen noktada bu öngörüyü doğru yapan markalardan biri olmanın memnuniyetini yaşıyoruz. Önümüzdeki yıl dahil olmak üzere 2-3 yıl boyunca Türkiye otomotiv pazarındaki büyüme eğiliminin devam edeceğini ve her yıl yeni rekorların kırılacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla 2026 yılı için de öngörümüz bu çerçevede pozitif ve 1,3 milyon ile 1,4 milyon arasında bir beklentimiz bulunuyor." ifadelerini kullandı.
– "75 bin adetlik satışa ulaşarak açıkladığımız hedeflerin üzerine çıkmayı bekliyoruz"
Opel Türkiye Marka Direktörü Yantaç, 2025'in Opel için oldukça başarılı bir yıl olduğunun altını çizerek, yılın başında yüzde 5,5 pazar payı ve 70 bin adetlik satış hedefi açıkladıklarını anımsattı.
Yantaç, bu hedefin yaklaşık 20 bin adedinin hafif ticari araçlardan, kalan kısmının ise binek otomobillerden oluşacağını öngördüklerini belirterek, "Kasım ayı sonu itibarıyla toplam 64 bin 699 adet satış gerçekleştirdik. Bunun 41 bin 577 adedi binek otomobil, 23 bin 122 adedi ise hafif ticari araç satışlarından oluştu. Yıl sonunu ise yaklaşık 75 bin adetlik toplam satışa ulaşarak yılın başında açıkladığımız hedeflerin üzerine çıkmayı bekliyoruz. 2024'e kıyasla yüzde 15'lik büyümeden söz edebiliriz. Binek araçlarda yüzde 20'ye yakın büyüme ile 45 bin adetin üzerine çıkmayı bekliyoruz. SUV segmenti performansımızda önemli bir rol oynadı, toplam satışlarımızın yüzde 35'i SUV modellerimizden geldi." diye konuştu.
Elektrikli araç tarafında güçlü bir ivme yakaladıklarına dikkati çeken Yantaç, kasım sonu itibarıyla 7 bin 962 adet elektrikli araç satışı gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Yantaç, yıl sonunda bu rakamın yaklaşık 9 bin adede ulaşmasını ve elektrikli modellerimizin toplam Opel satışlarının yaklaşık yüzde 12'sini oluşturmasını beklediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Hafif ticari araç pazarında yüzde 55 satış artışı ile yıl sonunda 25 bin adet seviyesine çıkmayı öngörüyoruz. Böylece ilk üç marka arasına girerek önemli bir başarı elde ettiğimizi söyleyebiliriz. Üretim tarafında Zafira, Vivaro City Van ve Vivaro modellerimizin Bursa Tofaş Fabrikası’nda üretime başladık. Opel olarak, hafif ticari araç ürün gamımızı yerli üretime geçişle daha da güçlendirmeye devam ediyoruz. Elektrikli araç pazarı Türkiye'de hızlı ve dinamik bir büyüme sergiliyor. 2025'in 11 ayında elektrikli araç pazarı yaklaşık yüzde 20 büyüyerek 170 bin adet seviyesine ulaştı. Yıl sonunda ise bu rakamın 180-190 bin adet bandını aşması bekleniyor."
"ÖTV düzenlemelerine rağmen, elektrikli araçların içten yanmalı modellere kıyasla daha cazip konumda olması ve birçok markanın sunduğu model sayısı ile segment çeşitliliğinin artması, bu büyümeyi tetikleyen temel unsurlar arasında yer alıyor." yorumunu yapan Yantaç, şunları kaydetti:
"Opel olarak biz de bu dönüşümün önemli aktörlerinden biri olmayı sürdürüyoruz. 2025'te gerçekleştirdiğimiz Grandland ve Frontera lansmanlarının da katkısıyla, 2024'te 2 bin 600 adet seviyesinde olan elektrikli araç satışlarımızı 2025'te yaklaşık 9 bin adede çıkararak kayda değer bir büyüme elde ettik. Böylece elektrikli modellerimizin toplam Opel satışları içindeki payını yüzde 12 seviyesine taşıdık."
– "2026'da elektrifikasyon ve ürün çeşitlendirme stratejilerini bir adım daha ileriye taşımayı hedefliyoruz"
Yiğit Yantaç, 2026'da Opel olarak elektrifikasyon ve ürün çeşitlendirme stratejilerini bir adım daha ileriye taşımayı hedeflediklerini belirtti.
Yantaç, bunun en somut örneklerinden birinin markanın tamamen elektrikli ve performans odaklı yeni SUV modelleri olan Mokka GSE'nin ve Grandland AWD'nin 2026 itibarıyla Türkiye'de satışa sunulacak olması olduğunu kaydetti.
Opel olarak satış ve satış sonrası süreçleri dijitalleştiren, müşteri deneyimini baştan sona kapsayan "Opel Link" adını verdikleri entegre bir uygulama üzerinde çalıştıklarının bilgisini veren Yantaç, "Fiziksel ve dijital kanalları bir araya getiren bu uygulama, müşteri memnuniyetini ve operasyonel verimliliği artırmayı hedefliyor, Bir diğer önemli stratejik alan ise yerel üretim projeleridir. Hafif ticari araç segmentinde Opel Zafira ve Vivaro gibi modellerin Türkiye'de yerli üretimle satışa sunulmaya başlaması, markamız için hem üretim maliyetleri hem de pazara hızlı erişim açısından avantaj sağlıyor. Bu gibi yerel üretim girişimleri, Opel'in Türkiye'deki pazar konumunu güçlendirmeye yardımcı olurken, aynı zamanda ülke ekonomisine ve istihdama doğrudan katkı sağlıyor." yorumunu yaptı.
Yantaç, tüm bu adımlarla, 2026'da Opel olarak daha çevik, daha elektrikli ve daha müşteri odaklı bir portföy sunmayı, aynı zamanda dijital dönüşüm ve yerel iş birlikleri ile sürdürülebilir büyümeyi desteklemeyi amaçladıklarını söyledi.
– "2025 pazar payında tarihi bir seviyeye ulaştığımız bir yıl oldu"
Citroen Türkiye Marka Direktörü Bora Duran da Türkiye otomotiv pazarının son üç yılda olduğu gibi 2025 boyunca güçlü görünümünü koruduğuna işaret ederek, toplam pazarın yılı 1 milyon 350 bin adetle rekor seviyede kapatmasını beklediklerini dile getirdi.
Duran, binek araçlarda büyümenin yüzde 11, hafif ticari araçlarda ise yaklaşık yüzde 7 olarak gerçekleştiğini aktararak, "2026 için öngörümüz 1,3 milyon adetlik bir pazar. Bu çerçevede özellikle hafif ticari tarafta ürün yenilenmeleri ve rekabet dinamikleriyle desteklenen canlı bir talep yapısı öngörüyoruz." dedi.
2025'in marka için tarihi bir yıl olduğunu kaydeden Duran, ocak-kasım döneminde 60 bin 727 adetlik satış ve yüzde 5,2 pazar payı ile bu yılın markanın Türkiye'de şimdiye kadarki en güçlü performanslarından biri olarak öne çıktığını bildirdi.
Duran, bu yılı nasıl bitireceklerine değinerek, şöyle devam etti:
"Yılı 70 bin adet ve yüzde 5,3 pazar payı ile tamamlamayı hedefliyoruz. Bu da Türkiye tarihindeki en yüksek pazar payının yeniden kırılması anlamına geliyor. Üstelik bu başarıyı, yılın ilk 5 ayında C3 ve C3 Aircross lansmanlarının gecikmesine rağmen yakaladık. Buna karşın Türkiye, Citroen'in küresel sıralamasında yükselerek dünyanın en büyük ikinci pazarı konumuna geldi. Global satışlarda sadece Orta Doğu-Afrika bölgesindeki payımız bile yüzde 71 seviyesine ulaştı. Üretim-satış uyumunda istikrarlı bir performans sergiledik, en kritik gelişmelerden biri olan hafif ticari araçta lokal üretimin başlaması da bu başarıya önemli katkı sağladı."
"Lokal üretim, hem tedarik zincirinde hız ve esneklik sağlaması hem de maliyet ve bulunurluk açısından rekabet gücümüzü artırması açısından bizim için çok değerli." ifadesini kullanan Duran, "Bunun yanında ülke ekonomisi için de istihdam, yan sanayinin güçlenmesi ve üretim kapasitesinin artması gibi önemli katkılar sunuyor. Genel olarak 2025, hem pazar payında tarihi bir seviyeye ulaştığımız hem de lokal üretimle birlikte büyüme zeminimizi güçlendirdiğimiz bir yıl oldu." dedi.
– "2026 itibarıyla binek tarafta yalnızca elektrikli ve hibrit motor seçenekleriyle devam edeceğiz"
Bora Duran, Türkiye'de elektrikli araç satışlarının 2025'te çok hızlı bir büyüme yakaladığını ve yıl içinde 164 bin 665 adet seviyesine ulaştığını söyledi.
Duran, bunun binek araç satışlarının yüzde 17,6'sına denk geldiğini ve geçen yıla kıyasla yaklaşık yüzde 8'lik bir artış anlamına geldiğini aktardı.
ÖTV avantajlarının, altyapıdaki genişlemenin ve pazara giren yeni oyuncuların bu büyümeyi desteklediğini vurgulayan Duran, "Citroen olarak elektrikli araçlarda pazarın 4'üncü büyük markasıyız. Yeni C3 ve C3 Aircross'un tamamen elektrikli versiyonlarıyla oldukça güçlü bir talep gördük, C-SUV segmentindeki yeni elektrikli C5 Aircross'un da bu ivmeyi daha ileri taşımasını bekliyoruz. Türkiye'nin genç demografik yapısı da elektrikli araçlara geçişte önemli bir avantaj sunuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Duran, 2026'nın marka için tamamen yenilenmiş bir ürün gamıyla sahneye çıktıkları bir yıl olacağını ifade etti.
C3, C3 Aircross, C4-C4 X, Ami ve hafif ticari modelleri dahil tüm ürünlerinin güncellendiğini anlatan Duran, "2026 itibarıyla binek tarafta yalnızca elektrikli ve hibrit motor seçenekleriyle devam edeceğiz. Satılan her 10 binek aracın 4'ünün elektrikli olmasını hedefliyoruz. Toplam satış hedefimiz 69 bin adet, hafif ticari araçta ise lokal üretimin etkisiyle yüzde 9,5 pazar payı hedefliyoruz. Yeni C5 Aircross için 11 bin adetlik güçlü bir hedef belirledik." diyerek sözlerini tamamladı.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.