Son Haberler

Türkiye zorlu bir maraton koşacak

Gelişmiş ülkelerde ekonomik toparlanmanın devam etmesine karşılık gelişmekte olan ekonomilerin 2014 yılına ilişkin beklentilerinin giderek daha az olumluya dönmüş olması ve bu sürecin de her geçen çeyrekte yeniden değerlendirilmesi piyasalarda yorgunluğa yol açabiliyor. özellikle gelişmekte olan ülkelerde, global piyasalarda ve ülke içinde meydana gelen tüm gelişmeler ve açıklanan datalar tekrar dikkate alınarak yeni beklentiler oluşturuluyor ve bu yeni duruma uygun makro-mikro çözümler üretilmeye çalışılıyor. Bu durum, maalesef uzunca bir dönem devam edecek olması nedeniyle maraton koşusuna benziyor. Tabii bu bazı ülkeler açısından sadece düz maraton ve fakat bazı ülkeler ve özellikle de gelişmekte olan ülkeler açısından engelli maratonu andırıyor. Gelişmekte olan piyasalarda da farklılıklar olabiliyor. Bazı ülkelerde engeller daha düşükken bazı ülkelerde engeller hem nitelik, hem de nicelik olarak ciddi boyutlarda farklılık gösteriyor.

FAİZ VE KUR öNEMLİ DAHİLİ ENGELLER
OLARAK öN PLANA çIKIYOR

Gelişmekte olan ekonomiler arasında dahili engelleri en fazla olan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bunların başında faiz oranları var. Faizlerin aşağı, ya da yukarı yönlü hareket etmesi olumlu, olumsuz sonuçlara yol açabilecek nokta. Bu Merkez Bankası açısından zor bir tercih, piyasa açısından ise ciddi bir engel. Kurda meydana gelecek ani hareketler, yönüne bakılmaksızın piyasalarda önemli sonuçlar oluşturacağından ekonomi açısından yine büyük bir engel olarak ortaya çıkıyor. Bunlarla birlikte ve belki de daha da önemli engel, cari işlemler açığı ile ekonomik büyüme arasındaki korelasyondur. Orta ve uzun vadede bu ilişkinin ortadan kaldırılması büyük önem taşıyor, aksi takdirde büyüme ve 10.000 dolar tuzağının aşılmasında büyük bir engeli aşmak zor olacak. Enflasyon ise yukarıda bahsettiğimiz engellerin aşılamaması durumunda daha da büyüyebilecek bir sorun olarak şimdilik beklemede olan bir engel olarak gündemdeki yerini koruyor. Makroekonomik gelişmelerin, değişkenlerin yanında siyasal alanda yaşanacak gelişmeler de piyasalar açısından beklentileri etkilemesi anlamında kendi içinde engeller oluşturuyor. Bu anlamda ilk engel de cumhurbaşkanlığı seçim süreci ve bu sürecin yönetilmesidir. İkinci engel ve belki de daha uzun süren-sürecek olan açılım süreci, bunun yönetilme ve sonuçlandırılmasına ilişkin biçimidir. Devamında ise genel seçimler ve bu seçimlerle ilgili beklentiler Türkiye ekonomisi açısından bir başka engel olarak önümüze geliyor. Görüleceği gibi ülkemiz gelecek asgari 3-5 yıllık süreçte birçok ekonomik ve politik değişkeni çok iyi yönetmek ve bu engelleri her seferinde aşmayı başarması gerekiyor.

BöLGESEL POLİTİK GELİŞMELER VE AZALAN RİSK İŞTAHI DIŞSAL ENGELLERİN BAŞINDA YER ALIYOR

Gelişmiş ekonomilerdeki toparlanma, gelişmekte olan ekonomilerin büyük bir bölümü açısından önümüzdeki yıllarda ciddi bir sorun olarak ortaya çıkıyor. özellikle ABD ve AB de faizlerin artması gelişmekte olan ülkelerde borçlanma maliyetlerini artıracak. Buna ilave olarak, uluslararası sermayenin gelişmekte olan ülkelere karşı risk iştahında meydana gelen azalmanın da önümüzdeki dönemde sıkıntılar yaratacağı göz önünde bulundurulmalı. Diğer taraftan, Ukrayna ile Rusya arasındaki gerginliklerin uzaması ve/veya artması ülkemiz ekonomisi açısından bir engeldir ve yeni engeller oluşturmaya da aday. Tabiidir ki bunun Türkiye’ye pozitif yansımalarının da olacağını hesaba katmak gerekecek. Komşu ülkelerde meydana gelecek gelişmelerin her biri ülkemiz ekonomisini yakından ilgilendirecek engeller olabileceği gibi bunların olumlu yönde olması ülkemiz açısından yeni fırsatlar olarak değerlendirilebilecek.

Yukarıda arz ettiğimiz içsel ve dışsal değişkenler/gelişmeler ülkemiz ekonomisi açısından gelecek uzunca bir dönemin engelli maraton koşusunu andırıyor. Bu süreçte, tüm ilgili tarafların bu engelleri mümkün olduğunca düşürmeye çalışması ve ilave engeller yaratmaması ülkemiz toplam refahı açsından büyük önem arz ediyor.

Türkiye önümüzdeki dönemde sürekli engellerle mücadele etmek zorunda kalacak. Peki dış ve iç etkenler olarak en çok hangi sorunlar ön plana çıkacak?

Finansal Bakış
Rafi Karagöl
JCR Eurosia Rating Başkan Vekili
karagol@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası