Yatırımcılar, altına döndü

Avrupa ve Japonya’da hüküm süren negatif faizler ve ABD Merkez Bankası politikalarının etkilerinden endişe duyan yatırımcılar iki haftadır düşük seyreden fiyatları fırsat bilerek portföylerinde altın paylarını yükseltti.

Küresel piyasalarda yatırımcılar güvenli liman altına yöneliyor. Altın destekli borsa yatırım fonları (ETF) pozisyonları yüzde 25 artarak tarihin en iyi çeyrek performanslarından birine imza attı.

Yedi ayın en düşüğünden zirveye 

Dünya Gazetesi’nden Aydın Şahinalp’ıin haberine göre Son iki haftada altının ons fiyatında yaşanan düşüşle risk iştahı kabaran yatırımcılar, altın destekli ETF pozisyonlarını artırınca 1822,3 metrik tona ulaşan talep, 2013’ün Aralık ayından bu yana ki zirvesine ulaştı. Altın pozisyonları ocak ayında yedi yılın en düşüğünde seyrediyordu.

Özellikle 15 gün içerisinde yüzde 1,6 düşen ons fiyatlarının talebi tetiklemesiyle ETF pozisyonları 63,2 tona kadar tırmandı. Ve talepteki artış devam ediyor.

Altında ralli yeni mi başladı? 

Avrupa ve Japon piyasalarında negatif faizlerin egemenliği ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasında sıkılaştırmaya gidip gitmeyeceği gibi endişelerin arasında altın bu yıl gümüşten sonra yatırımcısını en çok sevindiren metal oldu.

Dünya Altın Konseyi verilerine göre altın talebi ilk çeyrek bazında tarihteki en iyi ikinci başlangıcını gerçekleştirdi. Milyarder Hedge Fon Yöneticisi Paul Singer, altında rallinin yeni başladığını iddia ediyor.

Negatif faizler altın iştahını kabarttı 

Bu arada IG Asia’dan Stratejist Bernard Aw ise yatırımcıların yatırım talebindeki yapısal yer değiştirme nedeniyle altına yönlendirildiğini vurguluyor.

Negatif faizlerin yatırımcıların altın iştahını kabarttığını belirten Aw, “Öncelikle, negatif faizlerin bulunduğu ortam ve izlenen parasal gevşeme politikaları uygun yatırım havuzunu daraltıyor. Bu durum da altını elde tutmak için daha az masrafl ı hale getiriyor” diye konuştu. Bu yıl altın için iyi bir yıl oluyor. 2 Mayıs’ta 1300 dolar üzerine çıkan altının onsu 1283 dolar seviyelerinden işlem görüyor. Sarı metal için en ümit verici işaretlerden biri de talebin farklı kaynaklardan geliyor olması.

Geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük altın alıcısı Hindistan ülkedeki mücevher birliğinin başını çektiği grevinin sona ermesinin ardından piyasalara geri döndü. Dünyanın en büyük altın rezervine sahip ülkesi olan ABD’de külçe altın talebi son 30 yılın en yükseğinde.

Rezervlerini altınla dolduruyorlar 

Satın almak için değerli metale sadece yatırımcıların eli uzanmıyor. Merkez bankaları da rezervlerini altınla dolduruyor.

Dünya Altın Konseyi, merkez bankalarının yılın ilk üç ayında net 45 ton altın satın aldığını bildirdi. Capital Economics’ten Ekonomist Simona Gambarini müşterilerine gönderdiği notta yılın ilk çeyreğinde merkez bankalarını altın talebinin geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 28 arttığını duyurdu.

Bu arada altın alımında en aktif olan bankanın 46 tonla Rusya Merkez Bankası olması dikkat çekiyor. Rusya’yı 35 tonla Çin ve 7 tonla Kazakistan Merkez Bankaları izliyor.

Capital Economics hazırladığı raporda, merkez bankalarının kasalarındaki altını artırmasının nedeni olarak ABD Doları ağırlıklı rezervlerini çeşitlendirmek ve kur oynaklığına karşı altını bir kalkan gibi kullanmak olarak gösterildi.

HSBC Teknik Analiz Birimi Müdürü Murray Gunn ise, “Altın Elliott Dalga yapısı içerisinde bir yükseliş eğiliminde” dedi.

Fed’in faiz kararının altın fiyatlarına etkisi

Altın fiyatlarını belirleyen kritik faktörlerin başında ABD Merkez Bankası’nın izlediği para politikası geliyor. Fed’in haziran ayındaki Fed Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısından faiz artırımı kararı çıkacağını düşünen analistlerin oranı yılbaşında yüzde 75 seviyesindeyken yüzde 4’e geriledi. Geleneksel olarak yüksek ABD borçlanma maliyetleri doları yükseltirken altın fiyatlarına zarar veriyor.

Kaynak: Dünya