HERKES İÇİN ‘EXTRA`

İstanbul Mimar Sinan üniversitesi’nden mimar olarak mezun oldu, Ortadoğu Teknik üniversitesi’nde enerji üzerine master yaptı ve son olarak Amerika’da yönetim doktorası yaptı. Adana çukurova üniversitesi Mimarlık ve İç Mimarlık bölümlerinde akademisyen olarak görev aldı. Parlak bir kariyere sahip olan Dr. İbrahim Aktoz, iş hayatına 2000’li yıllarda akaryakıt sektöründe yöneticilik yaparak adımattı. O dönemde özelleştirilen Petrol Ofisi’nde üst düzey görevlerde bulunan ve 5 yılda, 5 terfi almayı başaran Dr. Aktoz, 2005 yılında Türkiye’nin önemli akaryakıt markalarından biri olan Alpet’e geçti. Arnavutluk akaryakıt sektöründe 6 yıllık görevi boyunca dikkat çeken başarılara imza attı ve önemli ödüller aldı. Arnavutluk pazarını yakından tanıması nedeniyle Alpet markasını, ülkenin parlayan yıldızı haline dönüştürdü. Daha sonraki yıllarda akaryakıt sektöründe sahip olduğu 14 yıllık tecrübeyi kendi işini kurarak devam ettiren Dr. Aktoz, Arnavutluk’tan gelen teklif üzerine sıfırdan başladığı kariyerini, patronlukla sürdürme kararı aldı.

YILSONUNA KADAR 30 İSTASYON AçACAĞIZ

Akademik kariyer, CEO ve iş adamı kimliğinin yanında başka bir şapkası daha olan Dr. İbrahim Aktoz, aynı zamanda Arnavutluk Adana Fahri Konsolosu… Arnavutluk’taki akaryakıt sektöründe başarılı bir grafik sergileyen ve bu nedenle 2014 yılında Arnavutluk’tan davet alarak “Extra” ismiyle kendi markasını kuran Dr. Aktoz, yılların vermiş olduğu deneyimle iddialı hedeflerle yola çıktı. Extra markasının, Arnavutluk’taki yüzde 100 sermayeli tek Türk Akaryakıt Dağıtım Şirketi olduğunu belirten Dr. Aktoz, şu görüşleri paylaşıyor: “Arnavutluk merkezli büyük bir balkan şirketi olma hedefimiz var. Extra markamız, kaliteli akaryakıtı ile öne çıkacak. Yenilikçi teknolojiyi kullandığımız istasyonlarımızın dizaynından, logo tasarımımıza kadar şeyi en küçük ayrıntısına kadar düşündük.Renklerimizi doğadan seçtik. Arnavutların markamızı en iyi anlayacağı şekilde ve Arnavutluk diline uygun olan Extra ismini tercih ettik. Markamızın adından da anlaşılacağı üzere “Extra Kalite, Extra Hizmet, Extra Müşteri Memnuniyeti” sunuyoruz. Kurumsal yapılanma paralelinde aylardır şirketimizde istihdam edilecek personelimizi eğittik ve markamıza uygun konseptler geliştirdik.İstasyonlarımıza gelen müşterilerimizi; kalite ve iyi hizmetin yanında, güler yüzle karşılıyoruz. Genel Müdürlüğümüzü Tiran’ın kalbinde kurduk. İlk iki Extra akaryakıt istasyonumuzu, stratejik bir lokasyon olan havaalanı çıkışına kurduk. Yılsonunda akaryakıt istasyon sayımız 30’a çıkacak. 2014 yılı sonuna kadar toplamda 5 milyon dolarlık yatırım planlıyoruz. Projeksiyonumuzdaki hedeflere ulaştığımızda 2015 yılı sonunda ayda ortalama 100 milyon dolar ciro yapan şirket olacağız.”

üLKELER, MARKALARIYLA BüYüR

Arnavutluk’taki tüm akaryakıt istasyonlarının yerel marka olduğunu belirten Dr. Aktoz, babasını erken yaşta kaybettiğini ve dul bir annenin fakir çocuğu olarak üniversiteye hazırlandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor: “üniversiteye hazırlandığım yıllarda çalışma odamda şöyle bir yazı yazıyordu “Büyüklük, büyük olmaya çalışmakla elde edilir, bunun başka yolu yok…” Başarılı olmanın yollarını o yıllardan itibaren aramaya başladım. Hayallerin, hedeflere dönüşmesinin ancak çok çalışmakla mümkün olabileceğinin farkındaydım. Bugünkü iş yaşamımda da büyük hedeflere yöneliyorum. Türkiye’de istasyon sahipleri; Shell, BP, Total gibi uluslararası akaryakıt markalarının bayisi olmaktan gurur duyarlar. Neden? çünkü bu markalar uluslararası çapta büyük. Dolayısıyla ülkelerin güçlü olması, büyük şirketlere sahip olmasıyla doğru orantılıdır. Bir başka değişle ülkeler, iş adamları ve markalarıyla büyürler. Bu anlamda Extra’nın, Arnavutluk’tan Balkanlar’a açılmasını ve önce bölgesel, ardından uluslararası marka haline dönüşmesini hedefliyoruz. Arnavutluk’ta uluslararası akaryakıt şirketleri yok ve Extra olarak biz, Türk bayraklı akaryakıt istasyonlarımızla lider marka olmak istiyoruz. Birkaç yıl önce Türkiye, Arnavutluk ekonomisinde 5. sıradaydı, şimdi ise 3. sıraya yükseldi. Arnavutluk ile aramızdaki köklü ve samimi dostluk ilişkisini göz önüne aldığımızda Türkiye’nin, aslında birinci sırada olması gerekiyor. Türk yatırımcısının ve Türkiye’nin, Arnavutluk’ta birinci sıraya yükselmesi için hızla çalışmaya devam edeceğiz.