– Devlet, halkı adına hareket eden bir üst yapı kurumu olarak kendisi dışından iktisadi kaynakları temin eder ve yine kendisi dışındaki alanlara aktarımları gerçekleştirir. Vergi devleti denildiğinde anlaşılması gereken husus, burada karşımıza çıkar. Kaynak temin etmenin en temel yöntemi, vergi almaktır. Akla hemen vergi cennetleri veya bazı ülkelerin ortaya koyduğu vergi rekabeti uygulamaları gelebilir. Bunların dahi ancak devletin göz yumduğu oranda mümkün olduğu vurgulanmalıdır.
– Vergi toplayan devletin eli oldukça rahattır. Hem hukuksal hem de siyasal anlamda meşruiyet sorunuyla karşılaşması söz konusu değildir. Meşruiyetin argümanı ise kamu yararıdır. Ancak toplanan vergilerin doğru alanlarda kullanımı çok önemlidir. Burada kritik kavram ise verimliliktir. Verimlilik, belki de iktisat biliminin merkez koordinatlarında veya başka bir ifadeyle çekirdeğinde yer alan bir kavramdır. Kaynakların kıtlığına karşı elimizdeki en önemli silahtır verimlilik.
Önceki yazıda “modern devlet, refah devletidir” başlığını kullanmıştım. Bu yazıda ise modern devletin, bir vergi devleti olduğunu irdelemeye çalışacağım. Burada esasen piyasalaşma sürecinde veya modern çağda devletin iktisadi dönüşümünden ve yine bu çerçevede devletin başarı kriterinden bahsetmek yerinde olacaktır. Söz konusu yazıda Kojin Karatani’nin orijinal yaklaşımını irdelemiş ve şu satırlara yer vermiştim:
“Karatani’nin ortaya koyduğu B tipi mübadele tarzı devlet adını verdiğimiz yapılanmaya denk düşmektedir. Buna göre devlet, bir tür yeniden bölüşüm mekanizmasıdır. Ancak, devlet creatio ex nihilio gücüne sahip olmadığına göre, bölüştürecek olduklarına veya diğer bir ifadeyle yeniden dağıtacaklarına öncelikle ulaşmalıdır veya sahip olmalıdır. Bunun yolu da Karatani’ye göre yağmadır. Tabii ki karşıt bir açıdan da yaklaşım sergilenebilir. Buna göre devlet, öncelikle gerçekleştirdiği yağmayı sürdürebilmek doğrultusunda yeniden dağıtımı gerçekleştirir. Ve Karatani’nin işaret ettiği üzere devlet halkı adına hareket eden bir otorite veya üst yapı haline dönüşür.”
MODERN ÇAĞDA VERGİDEN TAM ANLAMIYLA KAÇINMAK MÜMKÜN DEĞİL
O halde devlet, halkı adına hareket eden bir üst yapı kurumu olarak kendisi dışından iktisadi kaynakları temin eder ve yine kendisi dışındaki alanlara aktarımları gerçekleştirir. İşte vergi devleti denildiğinde anlaşılması gereken husus, burada karşımıza çıkar. Kaynak temin etmenin en temel yöntemi, vergi almaktır. Başka bir ifadeyle, modern çağda vergiden tam anlamıyla kaçınmak mümkün değildir. Akla hemen vergi cennetleri veya bazı ülkelerin ortaya koyduğu vergi rekabeti uygulamaları gelebilir. Bunların dahi ancak devletin göz yumduğu oranda mümkün olduğu vurgulanmalıdır. Aksi takdirde Bahamalar’ın veya Man Adası’nın yanı başında bulunduğu devasa bir ulusa, devlete ne derecede direnç gösterebileceğini düşünmek yeterli olacaktır: Değil günler, belki ancak saatler.
VERGİ TOPLAYAN DEVLETİN ARGÜMANI, KAMU YARARIDIR
Vergi toplayan devletin bu konuda eli oldukça rahattır. Hem hukuksal hem de siyasal anlamda meşruiyet sorunuyla karşılaşması söz konusu değildir. Üstelik bahsi geçen meşruiyete dair çok güçlü bir argüman da her zaman elinin altındadır ulus devletin. Bu argüman, kamu yararıdır. Belki birkaç istisna haricinde her şeyi kamu yararı amacıyla ilgilendirebilir ve onu kolaylıkla milyonların gözünde meşru bir eylem haline getirebilirsiniz. Başka bir ifadeyle modern devlet hem kaynaklara ulaşmakta hem de onları kendi belirlediği amaçlara dağıtmakta pek de zorluk yaşamayacaktır. Tabii ki hukuksal ve siyasal bağlamlarda veya halkı nezdinde. Ancak, gözlerden kolayca uzak bir boyut dikkate alınmadığında yavaş ve sinsi bir mekanizma söz konusu meşru dağıtım veya yeniden aktarım mekanizmasının altını oymaya başlayacaktır. Burada karşımıza çıkan kritik kavram ise tabii ki verimlilik olgusudur.
KAYNAKLARIN KITLIĞINA KARŞI ELİMİZDEKİ EN ÖNEMLİ SİLAH, VERİMLİLİKTİR
Esasen verimlilik, belki de iktisat biliminin merkez koordinatlarında veya başka bir ifadeyle çekirdeğinde yer alıyor. Kaynakların kıtlığına karşı elimizdeki en önemli silahtır verimlilik. İster birey, ister kurum, isterse bir ülke verimlilikten uzak bir varoluşu uzun zaman sürdüremeyecektir. Bu bağlama devleti de eklemek gerekir. Devlet, her ne kadar devasa boyutlara sahip olsa bile veya kimseyle paylaşmadığı bir gücü kullansa dahi önünde sonunda verimli olup olmadığına göre başarılı olacaktır. Burada kastedilen başarı tabii ki iktisadi bağlamdadır.
Verimlilik bu kadar önemliyse, onu nerede aramalıyız veya nereye bakmalıyız. Tabii ki devletin kaynak toplamasındaki eylemlerine ve bu kaynakları belirlediği amaçlara aktarımlarına odaklanılmalıdır. Devlet vergi toplarken iktisadi yapıya zarar verecek ve bu nedenle de kendi vergi tabanının ortadan kalkmasına neden olacak biçimde davranamaz. Böyle yaparsa bindiği dalı kesmiş olacaktır. İktisat literatürü bu tartışmaları erken dönemden itibaren ortaya koyuyor.
MODERN ULUS DEVLETİN GÖRÜLMEYEN GÜCÜ, MODERN YAYGIN EĞİTİMDEN GELİYOR
Diğer taraftan devlet, kullandığı kaynakları sürekli bir biçimde verimsiz alanlara aktarması halinde de önemli bir sorun ile karşılaşır. Çünkü bu tarz bir keyfiyet, ekonomide pek de kolay biçimde elde edilemeyen katma değerin verimsiz alanlarda heba edilmesine denk düşüyor. Örnek vermek gerekirse, gösterişli ama pek de kullanılmayan bir altyapı yatırımı yerine eğitime kaynak ayırmak yerinde olacaktır. Hemen sonuçları görülemeyen, görülse dahi pek de gösterişli olmayan bu tarz bir harcama ulusun potansiyelini uzun vadede işleyecek ve çok daha güçlü bir ekonomik yapının temellerini atacaktır. Modern ulus devletin tarihte benzeri pek de görülmeyen gücü bu çerçeveden bakıldığında modern yaygın eğitim sisteminden geliyor. Tabii ki bu eğitim sisteminde evrensel insanlık birikiminden faydalanmak ve sonrasında da bu birikime katkı sağlamak amaçlanmalıdır. O halde denilebilir ki vergi devletinin başarısı vergiyi toplamakta değil, bu vergilerin nasıl harcandığına bakıldığında anlaşılabilir.
Doç. Dr. Ertuğrul Kızılkaya
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi
kizilkaya@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.