Son Haberler

Money changes everything…

-Seksenlerin ünlü pop yıldızı Cyndi Lauper’ın sesiyle meşhur olan bir şarkının adıdır “Money Changes Everything”. Bu şarkının konusu hiçbirimize pek de yabancı değil: Sevgililer aşklarını birbirlerine yansıtırken her şeyi dikkate almışlar, ama bir noktayı gözden kaçırmışlardır. İşte o nokta paradır. Bilindik bir noktaya geliyoruz: Para mutluluk getirir mi? Orasını bilemem, ama şunu söyleyebilirim: Siz parayı dikkate almazsanız, o size kendini hatırlatacaktır.

Şimdi ise kurlar yükseliyor. Bu sefer de “kur artışlarına hâkim olunamıyor” denilerek eleştiriliyor. Karar vermek lazım: Kurlar düşük mü olmalı, yüksek mi? Ben kendi kanaatimi defalarca yazdım. Türkiye’nin en önemli yapısal sorunlarından biridir döviz yetersizliği. O halde döviz değerli (veya kurlar yüksek) olmalıdır ülkemizde. Döviz kurlarını baskılamak yoluyla kazanacaklarınız, bir sonraki aşamada ellerinizden kayıp gidecektir.

Seksenlerin ünlü pop yıldızı Cyndi Lauper’ın sesiyle meşhur olan bir şarkının adıdır “Money Changes Everything”. Bu şarkının konusu hiçbirimize pek de yabancı değil: Sevgililer aşklarını birbirlerine yansıtırken her şeyi dikkate almışlar, ama bir noktayı gözden kaçırmışlardır. İşte o nokta paradır. Bu güzel şarkının sözleri şöyle:

“We swore each other everlasting love

I said well yeah I know but when we did;

There was one thing we weren’t

Thinking of and that’s money

Money changes everything

I said money, money changes everything”

Bilindik bir noktaya geliyoruz: Para mutluluk getirir mi? Orasını bilemem, ama şunu söyleyebilirim: Siz parayı dikkate almazsanız, o size kendini hatırlatacaktır. Son zamanlarda bize de öyle oldu galiba. Parayı dikkate almadan her konuyu hallettiğimizi düşünmüştük. Onun istediğimiz biçimde avucumuzda olduğuna inanmıştık. Parayı bollaştıracaktık. Bol/ucuz para üretime gidecek, ihracat artacak, fiyatlar düşecek, herkes refaha kavuşacaktı. Kulağa nasıl hoş gelmesin bu süreç. Ama aşıkların birbirlerine fısıldadıkları hoş sözler gibi kaldı galiba. İşler hiç de beklendiği gibi gitmedi. Üretim o kadar da artmadı, fiyatlar düşmedi, tam tersine fırladı, ihracattan ziyade ithalat patladı dolayısıyla döviz kıtlaştı ve tabii herkesin umduğu refah artışı belirsiz bir geleceğe ertelendi. Neden öyle oldu pekiyi. Her şeyi düşünmüştük ama bir hususu atlamışız: Para. Meğer paranın kendine özgü dinamikleri varmış. Onun özgül varoluşunu kavramadan ona hâkim olacağınızı düşünmek güzel bir serap imiş.

KARAR VERMEK LAZIM: KURLAR DÜŞÜK MÜ OLMALI, YÜKSEK Mİ?

Şimdi artık rasyonelleşiyoruz. Neden daha önce rasyonelleşmedik ki. Bu kapsamda paraya dair yaklaşımımızı da gözden geçiriyoruz. İyi, güzel, ama benden söylemesi, süreç eksik ve fazlasıyla yavaş. Hatta şimdiden fazla rasyonelleştik diyenler ortaya çıkmaya başladılar. Tekrar para bol olsun, ucuz olsun, biz yatırım yapacağız, istihdam yaratacağız, ihracatı artıracağız, bol üretim ile fiyatlar düşecek ve herkes refah içinde olacak denmeye başlandı. Şimdilik fısıldanıyor. TCMB, iki kere daha faiz artırsın göreceksiniz, söz konusu koro nasıl gürleyecek. Bu arada mevcut politikaları eleştirenlerin de kafası karışık. Önceki hayalciliği eleştirenler şimdi de yeni adımları eleştiriyorlar. Tabii ki eleştirsinler, ama gerçeklikten kopmadan. Örnek verelim: Kur Korumalı Mevduat (KKM) ile kurlar baskılandı ve bu eleştiri konusu yapılmalıydı. Şimdi ise kurlar yükseliyor. Daha doğrusu geciktirilmiş olan süreç gerçekleşiyor. Bu sefer de “kur artışlarına hâkim olunamıyor” denilerek eleştiriliyor. Karar vermek lazım: Kurlar düşük mü olmalı, yüksek mi? Ben kendi kanaatimi defalarca yazdım. Türkiye’nin en önemli yapısal sorunlarından biridir döviz yetersizliği. O halde döviz değerli (veya kurlar yüksek) olmalıdır ülkemizde. Döviz kurlarını baskılamak yoluyla kazanacaklarınız, bir sonraki aşamada ellerinizden kayıp gidecektir.

MERKEZ BANKASI, NE YAPMALI?

Gelelim kendi eleştirilerimize. TCMB ne yapmalıdır? Kanımca şu noktalarda net ve kararlı adımlar atmalıdır:

  • TCMB döviz yükümlülüklerini azaltmalı ve hatta tamamen sıfırlamalıdır. Bu tabii ki çok kısa sürede yapılamaz, ama buna yönelik bir vizyon ortaya konulabilir. Mesela DTH zorunlu karşılıkları TL cinsinden olmalıdır.
  • TCMB döviz varlıklarını artırmalıdır. Döviz yükümlülüklerini azaltırken döviz varlıklarını artırmak suretiyle net döviz rezervlerini artırmış olur. Böylece gerçek anlamda güçlü bir para politikası uygulayabileceğine dair güven yaratılabilir.
  • TCMB gelecekte de döviz kurlarını baskılamayacağını taahhüt etmelidir. Ucuz döviz ile yapay bir refah yaratmaktan vazgeçtiğine herkesi ikna etmelidir.
  • KKM uygulamasının tasfiyesine dair bir vizyon ortaya konulmalıdır. Buna ilave olarak KKM benzeri politikaların artık bir seçenek olmadığı ilan edilmelidir.
  • Tasarrufları yetersiz olan ekonomimizde kaynak maliyetinin düşük olamayacağı herkese duyurulmalıdır. Ucuz kaynak isteyenlerin ancak teknoloji geliştirmek veya ihracat yapmak gibi alanlarda başarı ile buna ulaşabilecekleri vurgulanmalıdır; kısacası dejenere olmuş teşvik politikası terk edilmelidir.
  • TCMB’nın herkesin olur olmaz taleplerinin muhatabı olmadığı ısrarla açıklanmalıdır. Merkez bankacılığı özel sektörün kar maksimizasyonuna veya hane halkının refah ekonomisine doğrudan katkıda bulunamaz. Yapabileceği en önemli katkı herkes için sağlam bir zemin olacak fiyat istikrarını sağlamaktır.
  • TCMB fiyat istikrarı sağlanana kadar günah keçisi olacağının farkında olmalı ve kamuoyunda yerleşik köhne Orta Çağ İktisat Ahlakı ile mücadele etmelidir. İktisadın kıtlıkla mücadele kapsamında bir tercih bilimi (isterseniz optimizasyon bilimi de diyebilirsiniz) olduğu ve bu nedenle de mucize yaratmaktan uzak olduğu açıkça söylenmelidir. Refah için çok çalışmak, tasarruf etmek, verimli alanlara yatırım yapmak, rekabet etmek, inovasyon odaklı olmak ve bu adımları sürekli tekrar etmek gerekiyor. İktisatta bir mucize olacaksa bu zorlu süreci gerçekleştirecek zihniyete ulaşmaktır bu mucize. Başka bir ifadeyle mucize, insanın kendini içinde bulunduğu çağın gerçekleriyle yüzleşecek biçimde yeniden inşa etmesidir.

Doç. Dr. Ertuğrul Kızılkaya

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi

kizilkaya@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler