Sonsuza kadar huzur yüzü görmeyecek 3 ülke Türkiye, Mısır, Panama

Zuhal Mansfield

Bu güzelim ülkelerin huzurlu yaşamaları için bin farklı neden var aslında. Buna rağmen huzursuzluklarının ana sebebi tek ve ortak. İki kıtayı ve iki denizi birleştiren en dar kanallara sahipler. Bu özellikleri nedeniyle sonsuza kadar huzur bulabileceklerini sanmıyorum!

Türkiye Karadeniz‘i Akdeniz‘e, Mısır Akdeniz‘i Kızıl Deniz ve Hint Okyanusu’na, Panama ise Atlas Okyanus’u Büyük Okyanus‘a birbirine bağlıyor. İşte bu sebeplerdendir ki; başları hep ağrıyor ve ağrıyacak. Temelde yatan sorun bu.

Yüzlerce yıl önce Arap ülkelerinin içinde en geniş topraklara sahip olan Mısır, Orta Doğu’nun merkezindeki ciddi kanaat önderiydi. Konuştuğu modern Arapçayla; bir yandan Arap coğrafyasında, öte yandan Kuzey Afrika ve Sahra altı Afrika‘sında tüm dengeleri elinde tutuyordu.

Mısır 1950‘de Cumhurbaşkanı Gammel Abdül Nesser’dan başlayarak Enver Sedat, Hüsnü Mübarek ve son olarak Muhammed Mursi ile nerdeyse 60 yıldır modern dünyanın ayak oyunlarından bir türlü kurtulamıyor. Değişim kararlarını nerdeyse her dönemde Tahrir veriyor. Reformların adamı Sayın Muhammed Mursi, 30 milyon imzayı gözardı etmeseydi dahi durum bundan farklı olmayacaktı veya onun yerine başka biri gelmiş ve gelecek olsa da netice değişmeyecek! Mısır demokrasiyi yaşıyor, öğreniyor ve güçleniyor. Erken seçimi kazasız belasız atlattıkları takdirde kısa zamanda karşımızda daha bilinçli bir Mısır bulacağız. Sayın Muhammed Mursi seçime girerse sandıktan daha güçlü çıkabilir, çıkmazsa yeniliklerin “reformların adamı” olarak tarihteki yerini alır.

MISIR ESKİ ROLüNü İSTİYOR
Mısır hızla değişiyor. 60 yıl önceki rolünü, inisiyatifini geri istiyor. Türkiye ve Mısır arasında 25 yıl önce atılan ticari köprülerin temeli günümüzde sağlam ve vazgeçilemez hale dönüştü. İki tarafta birbirini tamamlayan yönleriyle Arap coğrafyasında, Avrupa‘da, Asya ve Avrasya‘da fark yaratıyorlar. Karşılıklı iş birliktelikleri her gün artarak, iki tarafın refah seviyelerinin yükselmesine neden oluyor.

2023 TüRKİYESİ HEDEFLERİNDE MISIR’IN YERİ
İş dünyası bir kez daha Mısır‘ı sabırla seyrediyor, bekliyor. Yatırımlar şimdilik askıda ama katiyen vazgeçilmiş değil. Tedirginlik yok ve çoğunluğun ortak görüşü; demokrasinin ülkenin her hücresinde hissedilmesinin uzun zaman alacağı yönünde. öte yandan bu fırsatı değerlendirmek isteyen ülkeler; Türk yatırımcısına cazip tekliflerde bulunuyor ve diyor ki: “Mısır‘daki yatırımlarınızı bize getirin pazar payınızı büyütün. 5 ile 7 yıl süreyle vergi muafiyetini kaldıralım, işçilerinizin sosyal güvencelerini sağlayalım”… özellikle tekstil alanında yan sanayilerini tamamlamış olan tekstilcilerimize bu teklifleri sunmak için bizlerden toplantı talep ediyorlar.

Kimse uyumuyor! Her ülke, bir başka ülkenin krizini fırsata çevirmenin derdinde. Girişimciler tetikte. Yakinen tanıdığım bir kaç inşaatçı USA’da iş kovalıyor. Türkiye‘de Hintli yatırımcılar, çin‘li yatırımcılarla yarış halindeler. öte yandan Avrupa bizlerle iş birlikteliği yakalamaya çalışırken; çantasında sermaye, bilgi (know how) ve ciddi bir pazar ağı (net work) sunuyor. Birçok sermayedar Türk iş dünyasıyla ortaklık yaparak 3.ülkelerde iş birlikteliği kurmak istiyor. Buna fırsat sunacak DEİK Mısır İş Konseyimiz ise Eylül’de organize edeceği toplantıya hazırlanıyor.

Bizler; Türk iş dünyasının küresel oyuncuları olarak sabırla izliyor ve bekliyoruz. Başta Mısır’daki iç karışıklığının sakinleşmesini. Limandaki yavaşlamanın hızlanmasını. Malların içeriye dağılımdaki sorunların giderilmesini. Gümrük kontrollerindeki aşırı titizliğin, işlerimizi yavaşlatmamasını. Banka işlemlerinin hızlanmasını ve para transferlerinin zamanında yapılmasını. Belki de en önemlisi Mısır‘lı kardeşlerimizin bu süreçte siyaseti, ticaretle karıştırmamalarını arzu ediyoruz. Kötü günler aslında dost tanıma günlerdir. üretimlerimize ara vermeden devam ediyoruz, her şeye rağmen istihdam artışlarımızı yapıyoruz. Biz, dün Mısır‘ın yanındaydık, bugün de oradayız. Amacımız Mısır‘ın bu değişim sürecinde yanında olduğumuz gibi, yarınlarında da orada olabilmektir. Yaklaşık üç yıldır gösterdiğimiz iyi niyet ve sabrımızın doğru değerlendirilmesini istiyoruz.

Tüm bunlar yaşanırken sorunlarımızın ve toplumsal dokularımızdaki ortak noktalarımızın göz ardı edilmemesi gerekiyor. Toplam dış ticaret hacmimizin 5.2 Milyar Dolar ve ülkelerimizin nüfusunun yüzde 40’ını gençler oluşturuyor. Hedefimiz ticaret hacmini artırarak mümkün mertebe gençlerimize iş imkanı yaratmak ve refah ortamı sağlamak olmalı. Lüzumsuz ve provakatif davranışlar iki tarafa da zarar verir. Bu bilinçle Mısır‘a hayırlı bir seçim diliyoruz. Biliyor ve inanıyoruz ki; her dönemde Türk iş dünyası sabırla, anlayışla Mısır‘lı kardeşlerimizle beraber olacak ve Mısır‘ı birlikte inşa edeceğiz. Mısır için gelecek daha güzel gelecek.

Ramazanın bereketi üzerimizde olsun, hepimize sevdiklerimizle birlikte geçireceğimiz huzurlu bir bayram diliyorum.

Zuhal Mansfield
DEİK / Türk Mısır İş Konseyi Başkanı