Son Haberler

‘EN`LERİN CENNETİ DUBAİ

Londra, Newyork, Paris, Tokyo, Hong Kong ve İstanbul… Her biri adını dünyaya duyurarak nam salmış bu ihtişamlı şehirlerin dışında yeni yerler keşfetmek isterseniz “EN”lerin şehri Dubai, sizi bekliyor. 7 emirlikten meydana gæelen Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE), en gözde olanına Dubai’ye gerçekleştirdiğimiz yolcuk oldukça keyifliydi… çölün ortasında açan bir çiçek misali, konuklarını büyüleyecek her türlü güzelliğe sahip olan Dubai, “Yeryüzündeki Cennet” olarak tarif edilmeyi gerçekten hak ediyor. Arap Körfezi‘nin ortasında yer alan BAE; kuzeyden Arap Körfezi, batıdan Katar ve Suudi Arabistan Krallığı, güneyden Umman Sultanlığı ve Suudi Arabistan Krallığı ve doğudan

Umman Körfezi‘ne sınır komşusu…

Abu Dhabi, Dubai, Sharjah, Ras Al Khaimah, Fujairah, Umm AlQaiwain ve Ajman’ın birleşmesinden meydana gelen BAE’de; Dubai şüphesiz en gözde emirlik… Gökyüzüne uzanıp giden gökdelenleri, modern çizgilere sahip şehircilik anlayışı, geniş yolları, 7 yıldızlı otelleri, lüks mağazaları ile Dubai, büyülü bir şehir. Daha da ötesinde dünyanın yaklaşık 200 değişik ülkesinden gelen insanları huzur-güven içinde yaşatmayı başaran yönetimiyle Dubai; İslam kültürüyle, demokrasiyi ahenk içinde senkronize etmeyi başarmış önemli bir model. Vizyoner lider Dubai Emiri ve Başbakan Muhammad Bin Rashid Al-Maktum, bu anlamda övgüyü fazlasıyla hak ediyor.

BAKAN çAĞLAYAN: 90 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM FIRSATINI YAKINDAN İZLİYORUZ

Dünyaya açılmak isteyen firmalar için vazgeçilmez bir adres haline dönüşen Dubai’de herşeyin; en iyisi, en kalitelisi, en özgünü, en moderni, en sıra dışı olanı inşa edilmiş. Şehrin en büyük simgeleri arasında; “Yelkenli Otel” olarak bilinen 7 yıldızlı Burj Al Arab, 828 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek binası ünvanına sahip Burj Dubai ve dünyanın en büyük alışveriş ve eğlence merkezi Dubai Mall yeralıyor. Keza palmiye şeklindeki yapay ada ve dünya şeklini alan takım adalardan oluşan Palmiye adası, her yıl gelen milyonlarca ziyaretçisini hayran bırakıyor.

TüRKİYE BAE İLİŞKİLERİ GELİŞİYOR

BAE içerisinde Dubai, ticaretin kalbi olmayı başarırken, en önemli petrol ve doğalgaz kaynaklarının yüzde 90’lık kısmına sahip olan Abu Dhabi de oldukça modern bir yapıya sahip. BAE seyahatimizde 7 emirlikten; Abu Dhabi ve Dubai’yi yakından inceleme fırsatı buluyoruz. Dubai’ye göre daha yeşil alanlara sahip Abu Dhabi, elinde bulundurduğu zengin doğalgaz ve petrol rezervleriyle, OPEC içindeki en büyük beşinci adres konumunda.

DUBAİ’DEN DüNYAYA AçILIN

200 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM YAPILACAK

BAE, Orta Doğu ve Körfez ülkeleri içinde Suudi Arabistan ve İran’dan sonra en büyük üçüncü ekonomiye sahip. Satın alma gücü paritesinde Katar’dan sonra ikinci sırada. Serbest piyasa ekonomisinin hakim olduğu BAE’de ekonomik zenginliği büyük ölçüde Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın (GSYİH) yaklaşık yüzde 38’ini oluşturan petrol ve doğalgaz üretimine dayanıyor. ülkenin başlıca ihraç ürünleri ham petrol, mücevherat ve altın, aluminyum ve petro-kimya ürünleri, başlıca ithalat ürünleri makine ve taşıt araçları, kimyasallar ve gıdadan oluşuyor. BAE dünyanın 7. büyük petrol rezervlerine sahip olup, bu rezervlerin 97,8 milyar varil civarında bulunduğu tahmin ediliyor. BAE’deki petrolün yüzde 95’i Abu Dhabi Emirliği’nde üretiliyor. BAE Hükümeti; özellikle turizm, inşaat, havacılık, hizmet sektörü, finans ve otomotiv gibi sektörlere yatırım yaparak ekonomiyi çeşitlendirmeyi hedefliyor. Bu bağlamda, Abu Dhabi yönetiminin, 2030 Planı çerçevesinde 200 milyar dolarlık yatırım yapması öngörülüyor.

KöRFEZ’DE 60 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT FIRSATI

ABU DHABİ 100 MİLYAR VARİLLİK PETROL REZERVİNE SAHİP

BAE, OPEC ülkeleri arasında beşinci en büyük petrol üreticisi ülke konumunda ve dünya kanıtlanmış petrol rezervlerinin yüzde 8’ine sahip. Abu Dhabi, petrol üretiminde ve rezervlerinde BAE’deki toplam kapasitenin yüzde 90’lık kısmına sahip. Gelişmiş teknoloji ve devam eden arama çalışmaları sonucunda, son on yılda petrol rezervleri iki kat arttı ve 100 milyar varile ulaştı. Bugünkü petrol üretim seviyesi ile ülke, 90 yıl yetecek ölçüde rezerve sahip. Abu Dhabi’de özellikle denizde yeni rezervlerin keşfi ve mevcut rezervlerin geliştirilmesi yönündeki çalışmalara devam ediyor.

DUBAİ’DEKİ İMAJIMIZ GüçLENİYOR

TİCARET VE TURİZMİN MERKEZİ DUBAİ

Gökdelenleriyle dünyanın dört bir yanından yabancı firmaları bünyesinde toplayan Dubai; finans ve iş merkezi olmanın yanında aynı zamanda tam bir turizm cenneti… Her yıl Ekim-Mayıs dönemindeki uygun iklim şartları, Dubai ve Abu Dhabi’yi gözde turizm mekanları haline getirmiş. Bu yüzden BAE, dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından birisi. BAE ekonomik çeşitlendirme planlarında turizm sektörünün gelişimini hedefleyerek, Orta Doğu’da daha önce görülmeyen başarılı projelere imza attı. Bu amaçla Dubai kıyılarına dört adet yapay ada inşa edildi, ayrıca bir adet kapalı kayak merkezi kuruldu. Dünyanın en yüksek ve tek 7 yıldızlı oteli olan Burj al-Arab, 1999’da açıldığından beri ilgi görmeye devam ediyor. ülke, birçok turnuvaya (tenis, golf, kriket, at yarışı gibi) ev sahipliği yapıyor. 2012 yılında, reel turizm gelirleri bir önceki yıla göre % 6,2 büyüdü. 2013 yılı için turizm gelirlerinde % 3,3’lük artış bekleniyor. özellikle Dubai’de yoğunlaşan perakendecilik hizmetleri, her yıl düzenlenmekte olan “Dubai Alışveriş Festivali” ve “Dubai Yaz Sürprizleri” adı altında düzenlenen etkinlikler 40°C’nin üzerinde seyreden sıcaklıklara rağmen diğer Körfez ülkelerinden ve Avrupa’dan gelen turistler sayesinde otel, restoran, havayolu ve mağaza işletmecilerini memnun ediyor. Abu Dhabi’de 128 otel ve otel apartman bulunuyor, oda sayısı ise 22.079’yi aşıyor. Abu Dhabi, 2012’nin ilk 6 ayında 1,2 milyon turist tarafından ziyaret edildi. Geçen yılın tamamında bu rakam 2,3 milyonu aştı.

THY’NİN EN KARLI HATTI DUBAİ 30 YAŞINDA

DüNYAYA AçILAN VİTRİNDE 50 YIL VERGİ YOK!

Hong Kong ve Singapur’dan sonra bölgesel ve uluslararası arenada en önemli merkezlerden biri olma hedefi ile yola çıkan Dubai, bölgesel anlamda bu hedefini gerçekleştirdi ve diğer Körfez ülkeleri arasında en önemli ticaret ve hizmet merkezi olarak öne çıktı. BAE’nin ticaret sistemi reeksporta dayalı olup, kayıtlı reeksportun yaklaşık yüzde 85’i Dubai tarafından gerçekleştiriliyor. 1985 yılında faaliyete geçen ve bölgenin en büyük serbest bölgesi olan Dubai’deki Jebel Ali Serbest Bölgesi, dünyada ISO 9002 belgesini alan ilk serbest bölge konumunda. En modern ve gelişmiş haberleşme ve ulaşım ağlarının bulunduğu bölgede yatırımcılardan gelir vergisi ve servet vergisi alınmıyor, ayrıca kurumlara 50 yıl süreyle kurumlar vergisi muafiyeti uygulanıyor.

JEBEL ALİ SERBEST BöLGESİ’NDE 100 üLKEDEN 3 BİN FİRMA İŞ YAPIYOR

ülkede uygulanan en başarılı politikalardan birisi serbest bölgelerin geliştirilmesi olup, bunların içinde en gelişmiş olanı ise 1985 yılında Dubai’de kurulan Jebel Ali Serbest Bölgesi’dir. Günümüzde 100’den fazla ülkeden 3.000’in üzerinde firmaya ev sahipliği yapan Jebel Ali Serbest Bölgesi (JAFZ), yeni yatırımcıları çekmeyi sürdürüyor. Jebel Ali Serbest Bölgesi’nin başarısı, Dubai’de ve diğer emirliklerde yeni serbest bölgelerinin kurulmasını teşvik etti. Dubai’deki serbest bölgeler kadar kaliteli bir altyapı hizmeti sunulmasa da Ajman, Fujairah, Sharjah, Umm al-Qaiwain ve Ras al-Khaimah’ta da serbest bölgeler bulunuyor. Abu Dhabi’deki serbest bölgeler ise, Dubai’de hali hazırda kurulu olan serbest bölgelere rakip olacak kapasitede değil.

NüFUSUN YüZDE 80’İ YABANCILAR

BAE’nin toplam nüfusun yüzde 80’ini yabancılar oluşturuyor. ülkede çalışanların yüzde 90’ı yabancı. Yabancı nüfusun yüzde 29’unu Hintliler, yüzde 20’sini Pakistanlılar, yüzde 13’ünü Bangladeşliler, yüzde 10’unu Filipinliler, yüzde 12’sini Araplar, yüzde 2’sini İranlılar ve diğer yüzde 4’ünü ise diğer yabancılar oluşturuyor. BAE’de başlıca işgücü kaynağını oluşturan Asya kökenli göçmenler, başta inşaat olmak üzere emek yoğun sektörlerde işçi olarak çalışırken; Arap kökenliler kamu kurumlarında memur olarak istihdam ediliyor; Avrupalılar ise özel şirketlerde yönetici veya danışman kadrolarında görev alıyolar. çalışan BAE vatandaşlarının yüzde 88’i kamu sektöründe istihdam ediliyor, bunların da yüzde 56’sı polis teşkilatında, ya da askeri kuvvetlerde görev yapıyor.

SAĞLIK SEKTöRüNDE 12 MİLYAR DOLARLIK PAZAR FIRSATI

BAE sağlık-medikal sektörü ihtiyacının yüzde 90’ını ithalat yoluyla karşılıyor. BAE Hükümeti’nin başlıca öncelikleri arasında sağlık sektöründe kaliteyi yükseltmek yer alıyor. Dünya standartlarına göre sağlık sektöründe 250 kişi başına bir hastane yatağı düşmesi gerekirken, bu rakam BAE’de 555 kişi. BAE’de, 2015 yılına kadar hastane yatak sayısının 10.562’ye çıkması bekleniyor. Bu çerçevede, ülke genelinde 5,7 milyar dolar tutarında hastane projesi açıklandı. Abu Dhabi Emirliği ağırlıklı olmak üzere, Birleşik Arap Emirlikleri’nde gündemde olan projeler dikkate alındığında, kısa vadede 2.9 milyar dolarlık sağlık sektörü yatırımının devreye sokulması bekleniyor. 100 yeni hastanenin planlama safhasında olduğu BAE sağlık sektörü pazar büyüklüğünün 2015 senesinde 12 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Sağlık-medikal sektörü ihtiyacının %90’ını ithalat yoluyla karşılayan BAE bu anlamda eczacılık ve medikal ürünlerin pazarlanmasına yönelik giderek artan bir potansiyel arz ediyor.

İNŞAAT VE EMLAK 3. BüYüK SEKTöR

İnşaat ve emlak sektörü BAE ekonomisi içinde petrol ve ticaretten sonraki en büyük 3. sektör konumunda. İnşaat sektörü 2008 global finans krizinin etkilerinin yaşanmakta olduğu dönemde dahi GSYH içindeki % 8 büyüklüğünü korudu. 2012 yılında ise inşaat sektörünün BAE milli geliri içindeki payı % 11’e yükseldi. 2011–2013 döneminde BAE inşaat sektörünün yıllık ortalama % 7 oranında bir büyüme göstermesi bekleniyor. Euro bölgesindeki krizden kaynaklanan nedenlerle 2012 yılı genelinde Abu Dhabi’de kiralar % 4 oranında düşmekle birlikte, bu yıl Dubai’de 2008 yılındaki seviyelere tekrar gelindiği gözleniyor. Dubai’de 2013 yılında kiralarda yeniden artış gözleniyor.

ARZ FAZLASI KONUT FİYATLARINI DüŞüREBİLİR!

İnşaat ve emlak sektörü Birleşik Arap Emirlikleri ekonomisi içinde petrol ve ticaretten sonra, üçüncü büyük sektör konumunda. İnşaat sektörü 2008 global finans krizinin etkilerinin yaşanmakta olduğu dönemde dahi GSYH içindeki yüzde 8 büyüklüğünü muhafaza etti. 2011-2012 yıllarında BAE konut piyasası, 2008 krizi öncesi seviyesine dönme çabaları gösterdi. Ancak Euro bölgesi krizi ve dünya ekonomisi genelinde gözlemlenen belirsizlikler, yatırımcıların konut satın alma planlarını ertelemelerine yol açtığı için özellikle Dubai olmak üzere BAE genelinde büyük çaplı konut projelerinin ertelenmesine ya da küçültülmesine sebep oldu. Abu Dhabi’de ise yine 2012 – 2013 döneminde yaklaşık 42.000 konutun piyasaya arz edilmesi hesaplanıyor. Söz konusu yeni arz ile mevcut arz stoğunun kısa vadede konut satış fiyatları ve kiralar üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturmaya devam edeceği öngörülüyor.

BANKACILIK VE FİNANSTA KöRFEZ‘İN EN BüYüĞü BAE

BAE bankacılık sektörü, Körfez İşbirliği Konseyi içinde 414 milyar dolarlık aktif toplamı ile en büyüğü. 23 yerel banka 850 şubesiyle, 28 yabancı banka 157 şube ile ülkede faaliyet gösteriyor. ülkede kriz sonrasında sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 12’lerde. BAE’nin denizyolu altyapısı da oldukça gelişmiş düzeyde. Dubai’deki Jebel Ali ve Port Rashid Limanları’nın yanı sıra Sharjah’taki Khor Fakkan Limanı, ülkenin en önemli limanlarıdır. Abu Dhabi’deki Mina Zayed Limanı’nda kapasite artırma çalışmaları devam ediyor. BAE’deki havayolu taşımacılığı sektörü, yüksek kalitesi ve karlılığıyla bölgedeki diğer ülkelerden ayrılıyor. Sektördeki firmaların bazıları “en iyi uluslararası havayolu” ünvanına sahip.

YABANCILAR NASIL ŞİRKET KURABİLİR?

2013 yılı Dünya Bankası verilerine göre BAE, iş yapma kolaylığı endeksinde 185 ülke içerisinde 26. sırada yer alıyor. BAE’de gelir vergisi ve katma değer vergisi uygulaması yok. BAE’de yabancılar; şirket kurma yoluyla yerleşik olarak ticari faaliyette bulunacağı gibi, şirket kurmadan ve dolayısıyla yerleşik bir varlık tesis etmeksizin de (ticari acenta) ticari faaliyette bulunma imkânına sahip. Bu çerçevede, Emirlikler içinde ya da serbest bölgelerde şirket kurma imkanı var. Temel fark, serbest bölgede yerel ortağa gerek duyulmuyor. En az 2, en çok 50 ortakla şirket kurulabiliyor. Yabancılar şirket hisselerinin en fazla yüzde 49’una sahip olabiliyor. Yüzde 51 çoğunluk ise yerel ortağa ait olmalı.

Kuruluş sermayesi en az 150.000 dirhem olmakla birlikte, Dubai’de 300 bin dirhemdir (Yaklaşık 82 bin dolar). Yönetim Kurulu, Genel Kurul tarafından belirleniyor. Yönetim Kurulu’nda üye sayısı, azami 5 kişiden oluşuyor.

ORTAKLIK İçİN HANGİ ŞARTLAR ARANIYOR?

İki veya daha fazla kişinin ortaklığıyla şirket kurulabiliyor. Kısa vadeli yatırımlar açısından, yabancı şirketler genellikle bu şirketleşme şeklini kullanıyor. Şirket ismi ve lisansı ana ortağındır. Kontratta ortakların hak ve sorumlulukları, ayrıca kar ve zararın nasıl paylaşılacağı yazılıyor. Yerli ortak şirket sermayesinin yüzde 51’ine sahip oluyor. Ancak, kar değişik oranlarda paylaşılabiliyor. Ortak girişim şirketlerinde anasözleşmede aksi belirtilmediği sürece, kararlar bütün ortakların oybirliğiyle alınıyor.

SERBEST BöLGELERDE NASIL ŞİRKET KURULUR?

Serbest bölgelerde kurulacak şirketlerde yerel ortağa ihtiyaç var, yüzde 100 yabancı sermayeli şirket kurulabiliyor. Yerel sponsor görevi serbest bölge idaresi tarafından yerine getiriliyor. Şirket kuruluş işlemleri serbest bölgelerde yapılıyor. İthalat, re-export ve ihracatta gümrük vergisi alınmıyor, kar ve sermaye transferine engel yok. Bölge İdareleri tarafından; ucuz enerji ve personel sağlanıyor, ayrıca çalışan personelin barınma ihtiyaçları karşılanıyor. Her türlü prosedür yerinde ve kısa sürede tamamlanıyor. BAE’de 15 adet serbest bölge bulunuyor.

ŞİRKET KURMADAN TİCARERET YAPILABİLİR Mİ?

Ticari Acentalığı düzenleyen 1981 tarihli ve 18 sayılı Federal Kanun uyarınca; yabancı bir şirket, BAE vatandaşını ya da yüzde 100 BAE sermayeli bir firmayı ülke genelinde ya da belirli emirliklerde ticari acenta tayin edebilir. Acentalık; ilgili ürünün pazarda dağıtımını, satışını ve ilgili hizmetin verilmesini kapsıyor. Acentalar öncelikle Ekonomi Bakanlığında (Commercial Agencies Committee) tescil ediliyor. Ticari Acentalık Sözleşmesi süreli yapılıyor.

BAE’DE İŞ YAPABİLMENİN PüF NOKTALARI…

Türk ihracatçılarının BAE pazarına girişte göz önünde bulundurmalarında fayda görülen hususlar şu başlıklar altında sıralanabilir;
► Piyasada rekabet çok yoğun. Piyasada tutunabilmek için mutlaka çok ciddi rekabet üstünlüğüne sahip olunması gerekiyor.
► ülkede yaşayan varlıklı kesim için ürün kalitesi çok önemli. Kalite, satış sonrası hizmet ve standartlara uygunluk gibi faktörlerin önemi göz ardı edilmemeli.
► Fiyat belirlenirken rakip ürünlerin fiyatları dikkate alınmalı.
► Pazarda dürüstlük ve güven çok önemli. Piyasada güven kaybetmiş bir marka veya firmanın bu piyasada bir daha tutunabilmesi çok zor.
► Kişisel ilişki kurmaya (özellikle de üst düzey aile üyelerle) önem verilmeli. Bu açıdan olabildiğince sık olarak yüz yüze görüşme zemini hazırlanmalı. Bundan dolayı müşterinin Türkiye‘ye davet edilmesi, en az BAE ziyareti kadar önemli.
► Nüfus yapısı ve tüketici özellikleri nedeniyle pazara ülke içi talepten ziyade ülke üzerinden sağlanacak dış talepleri yakalamak için girilmesi daha uygun görülüyor.
► Diplomatik, hizmet ve hususi pasaport hamilleri 90 güne kadar seyahatlerinde vizeden muaf. Umuma mahsus pasaport hamilleri ise vizeye tabidir.

TARIM VE GIDADA HANGİ üRüNLER İHRAç EDİLEBİLİR?

BAE’ye ihraç edilecek tarım ve gıda ürünleri arasında; şekerli ve çikolatalı mamüller, tatlı bisküvi ve gofretler, mercimek, makarna, nohut, salça, un ve zeytinyağı yeralıyor

SANAYİ üRüNLERİNDE NELER İHRAç EDİLEBİLİR?

BAE’ye ihraç edilebilcek başlıca sanayi ürünleri; otomotiv ana ve yan sanayi ürünleri, demir çelik ve demir çelik eşyaları, mücevherat, izole edilmiş teller ve kablolar, mobilya ve dekorasyon ürünleri, ev tekstili ve döşemelik-perdelik kumaşlar, sıvalar için pompalar, TV alıcı cihazları, aydınlatma ürünleri, hazır giyim ürünleri, çamaşır makineleri, buzdolapları ve dondurucular, işlenmiş doğal taşlar, plastik boru ve bağlantı parçaları, elektrikli ev cihazları, sırlı seramikten kaplamalar, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, cam mutfak eşyaları, plastik ambalaj ürünleri, temizlik maddeleri, prefabrik yapılar ve makina halısıdır.

ENERJİ VE DEMİRYOLU PROJELERİYLE YATIRIMLAR SüRECEK

Toplam kurulu kapasitesi 18.000 megawatt olan BAE, elektrik enerjisi üretiminin % 85’ini doğalgaz kaynaklı olarak elde ederken, büyüyen ihtiyaçlarını karşılamak üzere nükleer enerji tesisleri kurulması için açılan uluslararası ihaleleri Güney Kore’nin KEPCO şirketi kazandı. BAE’deki emirlikleri birbirine bağlayacak demiryolu hattının yapımına yönelik gerekli çalışmaları yürütmek üzere yüzde 70 hissesi Abu Dhabi Hükümetine, yüzde 30 hissesi Federal Hükümete ait olmak üzere Etihad Railways Company isimli bir şirket kuruldu. Etihad Railways, toplam uzunluğu 1500 km olacak, BAE’nin yedi Emirliğini birbirine bağlayacak ve daha sonra Körfez ülkelerinde inşa edilecek olan demiryolu projeleri ile birleşecek olan demiryolu hattının yapımını yürütüyor. Sözkonusu demiryolu hattı, Suudi Arabistan sınırındaki Ghuwaifat ile ülkenin diğer ucundaki Fujairah emirliğine kadar uzanacak, ayrıca başkent Abu Dhabi’yi Al Ain şehrine bağlayarak buradan Oman’a geçiş imkanı sağlayacak. Yaklaşık proje değeri 30 milyar Dirhem olacağı hesaplanan demiryolu hattının 5 ila 7 yıl arasında tamamlanması öngörülüyor.

PROJELERE FİNANSMAN SAĞLANABİLİYOR MU?

Kamu ve özel sektör gayrimenkul projelerinin finansmanı, ilgili şirket/kurumların bankacılık sisteminden temin ettikleri kredilerde seçicilik biraz ön plana çıkmış durumda.

KAMU-öZEL SEKTöR İŞBİRLİĞİ VE YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ

Yatırımlarda kamu-özel sektör işbirliği BAE’de; sadece Abu Dhabi Emirliği’nde uygulanırken, bu anlamda, elektrik üretim ve su arıtma santrallerinde bir bölümü ortaklık esasına göre özelleştirilmiş durumda, yeni projeler ise YİD modeli çerçevesinde ihale ediliyor.

MAKİNA, EKİPMAN VE KALİFİYE İŞGüCü SIKINTISI VAR MI?

BAE’de iş alan yabancı firmalar açısından makina-ekipman ve kalifiye olmayan işgücü ihtiyacının yerel piyasadan temin edilmesi (genel olarak kiralama yoluyla) zaman, maliyet, yerel koşullar ve bürokrasi faktörleri dikkate alınarak daha makul görülüyor. Kalifiye teknik personel için ise kilit elemanlar dışında piyasadan eleman bulunması özellikle pazar bilgisi ve yerel lisan bilgisi nedenleriyle genel olarak tercih ediliyor.

MüTEAHHİTLİKTE HANGİ üLKELER BAŞI çEKİYOR?

BAE’de yabancı firmalar, genelde yerel ortakları aracılığıyla ihale alıyor. ABD ve İngiliz firmaları çoğunlukla altyapı ve sanayi ihalelerini üstlenmiş durumda. Hindistan, çin, Güney Kore ve Avustralya firmalarının da sektörde ağırlıkları var. Projelerin yapım ve tasarım aşamasında görev alan teknik müşavirlik firmaları, ihalelerin yönlendirilmesinde ve projede kullanılacak malzeme seçiminde son derece belirleyici olurken, müteahhit firmanın hareket imkanı ve malzeme seçme serbestisi yok denecek kadar azdır. BAE’de teknik müşavirlik alanında, yine ABD ve İngiliz firmalarının yanı sıra Fransız ve Avustralya fırmalarının etkinliği bulunuyor. Türk müteahhitlik firmalarının Birleşik Arap Emirlikleri piyasasındaki tecrübe ve varlıkları 10 yıldan eskiye dayanmakta olup, özellikle son 5 yıl içerisinde firmalarımızın bu piyasada iyi bir yer edindiği söylenebilir.

TüRKİYE İLE TİCARET

Türkiye’nin BAE’ne yönelik dış ticaret hacmi yıllar itibariyle sürekli arttı ve 2008 yılında, 8,6 milyar dolara ulaştı. Bu artışın başlıca nedeni bu ülkeye gerçekleşen ihracat artışından kaynaklandı. 2009 yılında ise global krizle birlikte iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 3,5 milyar dolara düştü. 2011 yılında iki ülke arasında gerçekleşen ticaret hacmi 5,3 milyar dolar olup; bir önceki yıla göre yüzde 33 arttı. Türkiye’nin BAE‘ye yönelik ihracatı incelendiğinde, ihracatta yıllar itibariyla sürekli bir artış trendi dikkat çekiyor. 2011 yılında ihracatımız 3,7 milyar dolara ulaştı. BAE’ye ihracatımız 2011 yılında bir önceki yıla göre % 11,3 oranında artarak 3,7 milyar dolar oldu. İkili ticarette Türkiye’nin ‘dış ticaret fazlası’ verdiği BAE, 2011 yılı itibariyle en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında 9. sırada yer alıyor. BAE’ye yapılan ihracatın, Türkiye’nin toplam ihracatı içerisinde payı ise yüzde 2,8. BAE’den yapılan ithalatta da düzenli bir artış var. 2011 yılında, BAE’den yapılan ithalat yüzde 136 oranında artış göstererek 1 milyar 650 milyon dolar oldu. Bu kapsamda BAE, 2011 yılında Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı 32. ülkedir ve toplam ithalatımızdaki payı ise yüzde 0,78 oldu. BAE’den 2011 yılı toplam ithalatımızın yüzde 70,5’ini, 1 milyar 163 milyon dolarlık altın (ham, yarı işlenmiş, pudra halinde) oluşturuyor. 2012 yılı ilk 11 ay içinde ise BAE’ye ihracatımız ve BAE’den ithalatımız % 125 ve % 118 arttı. Bunun nedeni ise işlenmemiş ya da yarı işlenmiş altın ihracat ve ithalatından kaynaklanıyor.

KAYNAKLAR
• Economist Intelligence Unit, UAE Country Profile 2013.
• Economist Intelligence Unit, UAE Country Report, 2012.
• T.C. Dubai Başkonsolosluğu Ticaret Ataşeliği
• www.musavirlikler.gov.tr
• T.C.Ekonomi Bakanlığı Kayıtları.
• ITC – COMTRADE İstatistikleri.
• Rak Free Zone www.emiratesfreezone.com
• CIA, The World Factbook
• T.C. Abu Dhabi Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği
• İhracat Bilgi Platformu

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası